Biliyorum, bazılarımız ümidimizi futbol dünyasına ve statlara bağladığımızdan dolayı bizi eleştirecek ama ne yapalım, camilerimizden beklediğimizi tam olarak elde edemediğimiz için biz de ümidimizi istisnasız her hafta disiplinli bir şekilde doldurulan stadyumlara çevirdik. Üstelik bu insanların önemli bir kısmı aynı zamanda namaz kılan ve camilerin cemaati değil mi?

Evet, samimi olarak futbol dünyasına sesleniyoruz. Daha önce de mitinglerimizde bizzat isim vererek büyük takımlara seslendiğimizi hatırlayacaksınız.

Mademki bütün şehirlerin hatta ilçelerin olmazsa olmaz en büyük yapılarındandır,

Mademki bugünden sonra stadyumsuz bir kent merkezi düşünülemez oldu,

Mademki şehrin en dinamik ve heyecanlı gençleri tarafından her hafta dolduruluyor,

Mademki ülkenin önemli bir kesimi enerjisini bu stadyumlarda tüketiyor,

Mademki insanımızın bu önemli kesimi oldukça duyarlıdır, duygu ve düşüncelerini buralarda özgürce ifade ediyorlar,

O halde bugün dünyanın bir numaralı konusu olan Gazze katliamında stadyumlar seslerini duyurmalıdırlar.

Bugün Avrupa’nın nice stadyumlarında ayrı ayrı dinlerden oldukları halde “Özgür Filistin!” nidaları yükselmektedir.

Futbol sezonunun başladığı şu günlerde Müslüman Türkiye’nin statlarından yükselmesini beklediğimiz ses Gazze’nin ve Filistin’in özgürlüğünü isteyen sesler olmalıdır, Vahşi israile lanetlerin okunduğu haykırışlar olmalıdır!

Oyuncular sahaya çıkarken konuyla ilgili büyük pankartlarla bu vahşi katliamı bütün dünyanın gözünün içine sokmalıdır.

Oyuncular sahaya çıkarken şehit olan, açlık ve susuzluktan ölen, öksüz ve yetim kalan Gazzeli yavruları hatırlatacak görüntülerle çıkmalıdır.

İnsanımız, özellikle statları dolduranlar bu konunun takipçisi hatta teşvikçisi olmalıdırlar.

Futbol dünyasının sözcüleri bu konuya acilen el atmalıdırlar.

Bu bir yükümlülüktür, insani ve imani bir yükümlülüktür.

Bu duygu ve düşüncelerle herkesin cumasını tebrik ediyor Gazze’nin kurtuluşuna israil’in çöküşüne vesile olmasını diliyorum!