Maksad: kase, ni`yet etmek, yönelmekten maksad. İstenilen şey, amaç ve gaye (Kubbealtı lügatı) anlamlarını taşıyan kavram. Bu kavramın inceliğine yer, yer değinen şâirler muthiş mısralar ve beyitler kaleme almışlardır. Buna örnek olarak "Kendini bilmeyen âdem gibi nâdân olmaz (Leskofçalı Gālib), "Maksadın tahsîl-i itmi’nân ise / Zikr-i Hak’tan olmasın kalbin tehî (Muallim Nâci). Mısraları verebiliriz
Tarih boyunca insanlara devlet kurduran, savaşlar yaptıran, cân verdiren ve cân aldıran, kişileri hayâttan vazgeçiren, evlâd u iyâlinden geçiren sebebtir maksad. İş bu maksadın büyüklüğü kişinin karakter yapısını, inancını yaşama şeklini, alışkanlıklarını ve dahi inancını kendi kontrolüne alıp ortaya serer ve izhâr eder.
Kurulan devletlere başkaldırtan, isyânlar çıkartan, düzene karşı durdurtan ( Spartacus, Arminius, Boudica, şeyh Bedrettin, kör oğlu, şeyh Said'i) gibi liderleri yetiştiren antik çağ, Orta çağ, yeni çağ ve yakın çağda daha onlarca isyan başlatan şeyde maksadın kendisidir.
Bâzen maksad: Mecnûn'un sînesinde Leylâ iken, Bâzen Kerem'in kalbinde Aslı oldu. Kimine çöl gezdirti, kimine dağ deldirti...
Kimi koyun gözlü bir güzele ömür verdi, yâr, yâr diye inleyip vuslât diledi, kimi de bu vuslat ateşiyle ömrünü tüketi. Böyle böyle şekillenirken maksad, maksadın neye olduğunu delâlet etti insanlık. Burada da fırka fırka ayrıldı, kimi bu baş kaldırışları hainlik olarak gördü, kimi mücadele, kimi bir hak davası olarak.
Ezcümle: Kiminin maksadı toprak genişletmektir.
Kiminin maksadı, mâl mülk edinmektir.
Kiminin maksadı sehvetini tatmin etmektir.
Kiminin makâm ve ünvandır.
Peki ya senin maksadın nedir?