Muhterem okuyucu kardeşlerim Kürt müsünüz? Türk müsünüz? Başka bir millete mi mensupsunuz? Orasını bilemem ama size tavsiyem ülke sorunlarına bigane kalmayın, dert edinin, katkı verin, ta ki hayırda payınız olsun.
Malum mevcut Kemalist sistem, arkasında bin bir türlü sıkıntı bırakarak 100 yılını tamamladı, bu sorunlardan biri de Kürt meselesidir, ama bu sorun ağır sorunudur; Dinimize gelen musibetten sonra tabi.
Cumhurbaşkanımız seçimden seçime Diyarbakır’a gelince “bir umut” diye mitingine gidiyorduk, konuşması bittiğinde hep boynu bükük ayrılıyorduk, bu defa yine konuşmasının ilk 10 dakikası beni umutsuzluğa sürüklerken bir de baktım ki Kürt meselesine değindi ve söyledikçe açıldı, bizim de yüzümüzün çehresi değişti desem inanın. İçimde bir huzur doğdu, göz bebeklerim büyüdü, nefes alışverişim dahi normalleşti. Aslında MHP İl Başkanı Mikdat Aslan’ı yanına almasından faydalı şeyler söyleyeceğini tahmin etmiştim ve oldu da. O da Bozkurt işaretiyle var olsun tabi.
Şimdi konuşmasından konuyla ilgili ifadeleri yazalım ve beraber analiz edelim. Defalarca “Kürt kardeşlerim” diyerek sarf ettiği bazı cümleler şunlardı.
….
“Kürt kardeşlerimin iradeleri üzerindeki şu ipoteki yırtıp atmalarını bekliyoruz.
*Gelin yeni bir dönemin kapılarını birlikte aralayalım, el ele gönül gönüle verip Türkiye’nin yeni yüzyılını birlikte inşa edelim.
*Biz zihni hür, vicdanı özgür, ahlakı kâmil herkesle oturur konuşuruz,
*Emperyalistlerle irtibatlı olmayan herkesle oturur konuşuruz,
*Terörle arasına mesafe koyan herkesle oturur konuşuruz,
*Kendi ülkesi ve milleti için dertlenen herkesle oturur konuşuruz,
*Ülke bütünlüğü atmosferinde herkesle oturur konuşuruz,
*Türkiye’nin yeni yüz yılında bizimle birlikte yürümek isteyen herkesle oturur konuşuruz,
İpleri başkasının elinde olmayan, kirli çıkarların peşinde olmayan herkesle oturur konuşuruz.
“..Hasta düştüm gelmedin, bari can verende gel,” ifadesiyle biten Diyarbakır şarkının metnini okudu ve şunu dedi.
Eğer 85 milyonun huzuru için bir şey yapılacaksa şimdi hemen yapılmalıdır Türkiye 40 yılını teröre verdi, bir 40 yıl daha vermeye tahammülümüz yoktur
Kardeşlerim elbette ki herkesle oturur konuşuruz, ama kapımız teröristlere de onların uzantıları olan partilere de kapalıdır.
Bir partinin her kademedeki isim listesi terör örgütünün onayından geçiyorsa o kale alınacak bir parti olmaz.” Dedi.
….
Benim içten, samimi ve vurgulu bu konuşmadan “Erdoğan, Kürt kardeşlerimle oturur sorunlarımızı çözeriz” ifadesini çıkarmam yerinde değilse söyleyin.
Bu durumda bize düşen Kürt vatandaşlarımız nezdinde bir karşılığı olan, aşiret adamlarımızı, alimlerimizi, aydınlarımızı devreye sokup Külliyeye çıkmaktır.
Ancak bizim görüşmemiz Külliyenin salonlarından çok Milletin Camisinde olmalıdır. Cami buluşması bereketli olur, nezaket sınırları içinde olur, insanlar diz üstü oturarak toplantıya katılır, orada oluşan mutabakatın kefili Allah u Tela olur. Böyle bir toplantıdan tarihi kararlar çıkar diye düşünüyorum.Adı da Millet Camisi mütabakatı olur. Zaten Kürtler barışınca genelde Camiyi tercih ederler, hatta bir de Kur’an’ın altında geçerler, bunu da yapabilsek daha iyi olur tabi.
Haydi ya Allah, biz bir hazırlık yapalım Allah işlerimizi asan eyler inşallah.
Milletin Camisinde buluşmak üzere.
Selam ve selametle kalın.