Beşeri yapısından dolayı zaten adaletsiz ve çelişkilerle dolu olan demokrasinin, Türkiye uygulamasında daha da kötüye kullanılmasına yol açan özelliği, finansman kaynağı olan açgözlü ahlaksız sermaye desteğidir! Dış güçler dahi önemli operasyonlarını hep finansman aparatlarıyla işletirler. Sermaye desteği ile birileri büyütülür, kağıttan kaplanlar karizmatik lider diye millete yutturulur, aykırı ses çıkaranların bütün yolları kapatılır. Bu yöntem en üstten en aşağıya kadar hemen her oluşumda kullanılan temel usule dönmüştür.
Türkiye'de tarım, ticaret, lojistik, sanayi gibi sektörlerin tamamında halka karşı sömürü düzenlerini koruyan yasal altyapı özenle oluşturulmuş, gri alanlar dizayn edilmiş, gücü yeten ve korunan işletmelerin üstte kalarak irileştiği, yetersiz veya istenmeyen işletmelerin elenerek ufaldığı bir uygulama zemini hazırlanmıştır.
Yukarıda yazdığımız şekilde çalışan sektörlere örnek olarak zincir marketler ve temel tüketim malzemeleri üreticilerini biraz açarak vermek istiyorum.
Üreticilerden başlayalım. Yasal hırsızlıklar nasıl yapılıyormuş birkaç örnek verelim:
1-Ambalajlı ürünlerde verilen resim ile içeriği asla aynı çıkmıyor! Mesela resimde kenarlarına kadar dolgun kremalı bisküvi varken içinden ortaya yapıştırıcı niyetine azıcık krema bırakılıyor.
2-Global markaların AB ülkelerinde satışa verdikleri ürünlerin içerdiği süt, protein vb. oranları Türkiye'den çok daha yüksek ve sağlıklı sınırlarda sunuluyor. AB ve ABD'de yasaklanan katkı maddeleri Türkiye'de kullanılmaya davam ediliyor.
3-Zaten sürekli fiyat güncelledikleri yetmezmiş gibi, gramaj ve illüzyon ayarları ile gizli zam ve hırsızlığa devam ediliyor. Üreticilerin kafasına göre gramaj tayin etmelerine, ambalajlarda genişlik ve çukurluk illüzyonları ile halkı kandırmalarına dur diyen yok çünkü! Her ürün için standart gramaj zorunluluğunu getirmek istemiyorlar çünkü sermaye ağaları darılır!
Zincir Marketlerin yasal hırsızlıklarına dair örneklerimiz:
1-Büyük marketlerde her markanın aynı model ürünü doğrudan satılmıyor. Çünkü o zaman vatandaş fiyat karşılaştırması yapıp tercih değiştirebilir diye. Onun yerine farklı ürünleri konuluyor veya birebir aynı dahi olsa model isimleri vb. ile oynayarak aynılıktan kurtuluyor ve diledikleri gibi davranıyorlar!
2-Tarım ürünleri ve temel tüketim maddelerinde, üreticileri sözleşmeler ile kendilerine bağlayarak piyasa kontrolünü ele aldıkları gibi; kendi aracı kardeş işletmeleri ile maliyet fiyatlarını kağıt üstünde yükselterek raf satışında fahiş karlara yasal kılıf uyduruyorlar!
3-Bütün kontrol imkanlarına rağmen vatandaşın lehine rekabet zararına girmemek için, özel fiyat tayin grupları kurarak ipin ucunu bırakmadan piyasayı yönetiyorlar. Bu yöntem yasal sınırların dışına çıksa da güçlerine güvenerek umursamadan devam ediyorlar.
Yukarıda sadece birkaç örneğini verdiğimiz yasal hırsızlıkların devam etmesinin nedeni görevini yapmayan Hükumet ve Meclistir! Hal yasasındaki boşluklar yüzünden simsarların fiyat ve ürünlerle nasıl oynadığını yıllardan beri biliyor ve yaşıyoruz! Her sene soğan, patates, limon gibi ürünlerde suni kıtlıklar ve aşırı pahalılıklara maruz bırakılıyoruz. Hükumet temsilcileri bozuk plak gibi yıllardır "Hal Yasasını çıkaracağız!" dese de aynı tas aynı hamam devam ediyor! Çünkü sermaye böyle istiyor! Meclise de özenle seçtikleri temsilcilerini yolluyorlar!
Bizlere de yegane sahibimiz olan Yüce Allah'a sığınmaktan ve zalimleri şikayet etmekten başka bir çare kalmıyor! Tıpkı siyonist katilleri halen kınamaktan öteye geçemeyen, petrol vanalarını kapatamayan, israil kalkanı üsleri karartamayan, lanet olasıca ticaretini kesemeyen, limanlarımızdan hain gemilerini kovamayan zilletimizden utandığımız ve usandığımız gibi!