Bugun...


Ali Erkan Kavaklı

facebook-paylas
Eğitim ve zihinlerin inşası
Tarih: 23-10-2025 09:35:00 Güncelleme: 23-10-2025 09:35:00


Ali Erkan Kavaklı https://www.yeniakit.com.tr

Erzurum’un Palandöken ilçesinde eğitim konferansları veriyorum. Kıymetli Milli Eğitim Müdürü Seyfullah Karapınar’ın eğitime kalite kazandırma gayretine hayran oldum. Mükemmel bir okuma tutkusuna sahip. Özellikle eğitim, başarı, zekâ gelişimi, eğitim yönetimi, eğitimde kalite yönetimi konularındaki kitaplara bayılır. Medeniyet değerlerimiz ve kültürümüzün kaynaklarını araştırmayı sever. Düşünce ufkumuzu zenginleştiren yazarları okumayı tercih eder. Öğretmen ve öğrencilere sürekli kitap tavsiye der. Kitap okumanın insan başarısını artırdığını, kitapların zihin inşa ettiğini biliyor.

 

Yeni nesil TYT, LGS sorularının okuma, anlama, analiz etme, yorumlama ağırlıklı geldiğini ve okuma alışkanlığı kazanan öğrencilerin sınavlarda başarılı olduğunun farkında ve bu sebeple okumayı sevdirme gayretinde.

 

Seyfullah Bey, ailenin eğitime dahil edilmesinin öğrencileri daha başarılı ve erdemli yetiştirdiğinin altını çiziyor ve ekliyor:

 

“En etkili okul ailedir. Okul, aile birlikte çalışırsa çocuklarımız hayata daha donanımlı hazırlarız.

 

Aile toplumun temeli. Huzurlu ve mutlu toplum, mutlu ve huzurlu aile ile mümkün. Aile çökerse toplum ayakta kalamaz. Ahlakî değerleri ve medeniyet değerlerimizi çocuklarımıza ancak aile ile birlikte benimsetebiliriz.

 

Karakterli, mutlu ve zeki çocuklar; huzurlu, hoşgörülü, bilgili ve ahlakî değerlere sahip aile ocağında yetişir. Bu sebeple aile eğitimlerini önemsiyoruz. Öğrencilerin yanı sıra ailelere de aile içi mutluluk ve ailede çocuk eğitimi seminerleri verdiriyoruz.”

 

Bütün okullarda öğretmenler öğrencilerin başarısını artırma gayretinde. Türkiye Yüz Yılı Eğitim Modeli çerçevesinde gençlere erdem ve ahlakî değerleri kazandırma çabası gördüm.

 

Öğrenciler hem sınavlarda başarılı olmak istiyorlar hem ahlakî erdemleri kuşanmak istiyorlar.

 

Büyük düşünme, büyük hedefler belirleme, program yapma, verimli çalışma, sınavlara hazırlanırken rekor sayıda soru çözme konularında cesur kararlar alıyorlar. Hemen hepsi Kur’an okuyup cenneti kazanma gayreti kuşanma sözü veriyorlar.

 

LGS’ye sınavda çıkacak sorunun iki katını çözerek hazırlanacaklarını söylüyorlar. Bir kere de olsa sınavda çıkacak sorunun on katını çözmeyi göze alıyorlar.

 

Okul yöneticileri deneme yapıyor, özellikle son sınıf öğrencilerinin bilgisini ölçüyor, eksik konuların tamamlanması için kurslar açıyor, öğrencilerin başarısını takip ediyor; velilerle iletişim kuruyor, çocukların başarısını artırmak ve değerlerimizi benimsetebilmek için birlikte çalışıyorlar.

 

Saltuk Bey Ortaokulu müdürü Suat Usta’nın sohbet sırasında söyledikleri kulaklarımda çınlıyor:

 

“Sahadayım, okulun her yerini kontrol ederim. Öğrencilerin başarısını takip ederim. Deneme sonuçlarını görür ve eksiklerin tamamlanması için öğretmenlerle görüşürüm. Velilerle sınav sonuçlarını paylaşır, evlatlarımızın daha iyi sonuçlar alabilmesi için birlikte çalışırız.”

 

Şehit Hasan Yılmaz Anadolu İmam Hatip Lisesi müdürü Vahide Hanım’ın karma eğitimle ilgili tespitleri çok hoşuma gitti:

 

“Okulumuzun öğrencileri şanslı görüyorum. Hepsi kız. Karma eğitim; kız ve erkeklerin farklı ilgi alanlarına sahip olduğunu, farklı öğrenme biçimleri olduğunu, farklı yeteneklere sahip olduğunu görmezden geliyor. Karma sınıflarda stres var. Kızların sınıf içinde soru sormasını ve kendilerini ifade etmelerini engeller. İlahiyat eğitimi aldım. Otuz kişilik sınıfta üç kız idik. Sınıfta söz alıp ders anlatmak istemezdim. Kendimi erkekler kahvesinde gibi hissederdim. Fakülte yıllarım boyunca susmayı tercih ettim.” 

 

Eğitimci Özgür Beyin zorunlu lise eğitimi ile ilgili tespitleri çok hoşuma gitti.

 

“Zorunlu lise eğitimi verimsiz. Akademik eğitim almayacak öğrenciler 4 yıl liselerde zaman kaybediyor. Ortaokuldan itibaren üniversite ve yüksek okul okuyacak öğrenciler seçilmeli. Akademik eğitim alamayacaklar meslek liselerine ve MESEM’e yönlendirilmeli. Anadolu liseleri meslek liselerine çevrilmeli. 150 öğrenci mezun eden bir liseden üniversite kazanan öğrenci sayısı 17 kişi. Öteki öğrenciler, lise yerine bir meslek öğrenseydiler hayatlarını kurtarırlardı. 18 yaşından sonra gençlerin meslek öğrenmesi nerdeyse imkânsız. Vatandaşlar üniversite kazanır zannıyla çocuğunu Anadolu lisesine gönderiyor. Çocuğunun dört yılının boşa gittiğini bilmiyor, çoğu veli bu konuda yeterince bilgi sahibi değil.”

 

Eğitimci meslektaşlarımın tespitleri, öğrencilerin öğrenme ve başarma azmi çok hoşuma gitti. Erzurumlular eğitimi ciddiye alıyor. Çok isabetli tespitler ve analizler yapıyorlar.



Bu yazı 15 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI