Kutlu Doğum Haftası, bize yalnızca bir kutlamayı değil; insanlığın en büyük rehberini yeniden hatırlamayı ve hayatımızda diriltmeyi öğretir. Çünkü Allah Resûlü (s.a.v.) yalnızca bir dönemin insanı değil, kıyamete kadar bütün insanlığın yol göstericisidir.

Kur’an’ın Şahitliği

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Andolsun ki, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb 21)

Peygamberimiz (s.a.v.), Kur’an’ı sadece tebliğ etmekle kalmadı; O, Kur’an’ın yaşayan haliydi. Hz. Âişe annemize sorulduğunda, “O’nun ahlakı Kur’an’dı” (Müslim, Müsâfirîn, 139) diye cevap vermişti.

Ümmetin Bugünkü Hâli

Ne yazık ki bugün ümmetin bireyleri olan biz Müslümanlar, Resûlullah (s.a.v.) örnekliğini hayatımıza taşımadığımız için büyük acılar yaşıyoruz. Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Keşmir’de ve yeryüzünün birçok yerinde mazlum Müslümanların çektiği zulümlerin temelinde, ümmetin dağınıklığı ve Peygamberinin yolundan uzaklaşması vardır. O’nun ahlakını, birliğini, kardeşliğini ve adaletini yaşasaydık; zalimler bu kadar cesaret bulamaz, ümmet bu kadar zayıf düşmezdi. Kurtuluş, ancak Resûlullah’ın şahsiyeti etrafında yeniden birleşmekle, kardeşlik ruhunu yeniden diriltmekle mümkündür. Bir olduğumuzda izzet buluruz; dağınık kaldığımızda zillete düşeriz.

Tebliğ ve Yaşantısıyla Örneklik

Resûlullah (s.a.v.) İslam’ı en güzel şekilde anlattı, en mükemmel biçimde yaşadı ve insanlara ulaştırdı. Sahabe-i Kiram O’nu izleyerek iman etti, fedakârlık gösterdi ve İslam davasını yeryüzüne taşıdı.

Hz. Ebû Bekir Sıddîk (r.a.) buyururdu:  “Resulullaha(s.a.v.)  uyan kurtulur, O’na uymayan helâk olur.”

Hz. Ömer (r.a.) şöyle diyordu: “Biz cahiliye toplumunda en değersiz insanlardık. Allah, Muhammed’i (s.a.v.)  bize gönderdi de onunla izzet bulduk. Yani biz izzeti İslam da bulduk. Onu Resulullahın yolundan başka bir yerde ararsak Allah bizi zillete düşürür.”

Hz. Osman (r.a.) derdi ki: “Bizim yolumuz, Resûlullah’ın yoludur. Ondan ayrılan, bizden değildir.” Resulullah bize öyle bir hayat gösterdi ki, onu yaşamakla dünya ve ahirette saadeti bulacağımıza inandık.

Hz. Ali (r.a.) buyurmuştur. “Resûlullah’ın sünneti, hidayetin kandilidir. Ona sarılan kurtuluşa erer.” Kim Resulullaha benzemezse hak yoldan sapar. Kurtuluş O’nun sünnetine sarılmaktadır.

Sahabenin ortak kanaati şuydu: Onu tanımak, İslam’ı tanımak; O’na tabi olmak ise kurtuluşa ermektir.

Alimlerin Rehberliği.

Tarih boyunca ümmetin büyük alimleri, Peygamberimizin yolunu anlamak ve anlatmak için bize ışık tuttular:

İmam-ı Azam Ebû Hanife: “Biz, Peygamberimizin söylediğini başımız gözümüz üstüne kabul ederiz. Ashabın yolunu da terk etmeyiz.” Resulullahın yolu olmadan hiçbir hak yol bilinmez.

İmam Şafiî: “Resûlullah’ın sünnetine muhalefet eden kimse, doğru yolda değildir.” Resulullahın sünneti Kur’anın tefsiridir. Kim onu ter ederse sapar.

İmam Rabbânî: “Resûlullah’ın sünnetine uymak, kurtuluşun ta kendisidir. Sunnete aykırılık ise helak sebebidir.” Resulullaha ittiba etmek velayetin en büyüğüdür.

Şeyh Abdülkadir Geylânî: “Resûlullah’a tabi ol ki, O’nunla beraberlik şerefine eresin. Çünkü kurtuluşun yolu ona ittibadan geçer.” Resulullahın izinde yürüyen, Allah’ın rızasına ulaşır.

Çağın Mütefekkirlerinin Sesi

Yakın dönemin öncü aydınları da Efendimizin örnekliğini şu sözlerle ifade etmiştir:

Hasan el-Bennâ: “Resûlullah’ın hayatı, İslam’ın yaşanmış hâlidir. Onu tanımak, İslam’ı tanımaktır. Onun sünneti, bugünün insanı için de yol gösterici ışıktır.”

Seyyid Kutub: “O’nun daveti, yalnızca bir kavme değil; bütün insanlığa özgürlüğün ve adaletin çağrısıdır.”

Mevdudi: “Peygamberimiz, insanlara yalnızca dini öğretmedi; aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ahlaki bir nizamı da öğretti.”

Bediüzzaman Said Nursi: “Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, bir nuranî mürşid, bir Rahmânî muallim, bir Rabbânî rehberdir.”

Aliya İzzetbegoviç: “Muhammed, yalnızca Müslümanların değil; insanlığın da en büyük öğretmenidir.”

Sonuç: Bugün Bize Düşen

Kardeşlerim, Resûlullah’ın (s.a.v.) hayatı yalnızca tarihte kalmış bir hatıra değil, bugün bizim için de yol haritasıdır. O’nun hayatı, imanla dirilişi, sabırla mücadelesi, merhametle yaklaşımı ve adaletle yönetmesi bize örnektir.

O’nu anlamak demek, İslam’ı anlamaktır. O’nu yaşamak demek, ümmet olmanın sorumluluğunu kuşanmaktır. O’nu tebliğ etmek demek, yeryüzüne barış, adalet ve merhamet götürmektir.

Kutlu Doğum Haftası, işte bu hakikati yeniden diriltme zamanıdır. Çünkü O’nun hayatı, bizim yolumuzdur.