Gazzedeki aile fertlerine hayran olmamak mümkün mü? Bakınız.
Aile reisliğine örnek; Hamas’ın siyasi lideri İsmail Heniye geçen Ramazan Bayramı'nın ilk günü 3 oğlu ve 4 torunu şehit oldu. Bu acı haberi öğrenince Haniyen metanetini bozmadan bütün Filistinliler benim evladımdır. Dedi.
Yine bayramda evi bombalanan eşi ve çocukları şehit edilen başka bir babanın duruşuna örnek; Allaha hamd olsun. Eşim şehit oldu. Oğlum Şuayb 14 yaşında o da şehit oldu. Oğlum Abdurrahman da şehit oldu. 8 yaşında, oğlum Usame 5 yaşında yoğun bakımdaydı, O da şehit oldu. Şimdi öğrendim. Elhamdülillah, Elhamdülillah, Elhamdülillah, Bir tek sağ kalan 5 aylık oğlum Ömer, Ona da hamd olsun. Beni tek başıma bırakmayan Rabbime hamd olsun. Diyordu.
Bir başka babanın şehit oğluna son sözleri; Resulullaha haber verin. Senin ümmetin Gazze halkını yalnız, yüzüstü bıraktı. Müslümanlar bizi yüzüstü bıraktı. Yasin oğlum bunları Resulullaha söyleyin. Bunları O’na iletin. Senin ümmetin gazze halkını yapayalnız bıraktı. Bedenlerimiz paramparça oluyor. Ümmetin ise seyredip duruyor. Diyordu.
Ailede anne örneği; Şehit oğlunun elini tutmuş öpüyor. Allah’ım ben senden razıyım. Allah’ım sende Muhammet Kerimi’den razı ol. Ve yine annem bu aslandır. Bu Filistin’in aslanıdır. Diyordu.
Bir başka anne; Canımsın Hamza. Vallahi sen canımsın anneciğim. Göz bebeğimsin sen benim gözümün nurusun Hamza. Vallahi sen benim kalbimsin Hamza. Sen cennetliksin. Anneciğim. Diyordu.
Başka bir anne; Hastanede oğlu Yusuf’u soruyor. Saçı uzun ve yüzü güzel, saçı dalgalı yüzü beyaz, çok güzel, çok sevilirdi. Onu mutlaka fark ederlerdi. Yüzü bakışı çok güzeldi. Hemen fark edilirdi. Sana baktığında Suphanallah seni rahatlatan bir şey olduğunu hissederdin. Onu bu şekilde arıyordu. Ama Yusuf’u gören yoktu. Çünkü Yusuf ilk anda şehit olmuştu. Bunu duyan ve Yusuf’unu şehit gören anne; Rabbinin yanına gitmiş, bedeni Allaha hamd olsun parçalanmamış. Bunun için Rabbime şükrediyorum. Hamd ediyorum. Parçalanmadı yanmadı. Diyordu.
Hiçbir zaman unutulmayacak tarihe geçecek üç Filistinli Müslüman çocuğun sözleri; Son nefesini veren çocuk; “Sizi Allah’a şikâyet edeceğim.”
Enkaz altından çıkarılan küçük kız çocuğu, fotoğrafını çekene “Amca çekme başım açık”
Açlıktan ölmek üzere olan çocuk “Allah’ım beni, canımı bir an önce al karnım doysun.”
Başka bir çocuk ağlayarak: “Bizim suçumuz ne? Biz ne yaptık?” Diye sesleniyordu.
Yukarıda örnekliklerini verdiğimiz aile fertlerinin şahadet ve zorluklardan dolayı söylediklerini yazdık. Bunlara benzen onlarca, yüzlerce örnek bulunabilinir. Bir taraftan yakınlarının şahadet görüntü ve haberleri, bir taraftan yoksulluk, açlık, susuzluk, evsizlik, soğuk, yağmur, çamur, rüzgâr ve başlarına yağan bombalar.
Rehineler ile ilişkileri: Bütün bu zorluklar altında rehinelere ve hatta hayvanlarına yaptıklarını ve muamelelerini tv ekranlarında gördük. Adeta bütün dünyaya ders verdiler. İşte insanlık budur. Savaş hukuku budur. İnsan hakları, hayvan hakları budur. Diye
Bu güzel insanlar, bütün bu durumlar karşısında “Allahu Ekber velillahilhamd.” “Allah en büyüktür. Hamd Allah’a mahsustur. Allah bize yeter.” Deyişleri neler öğretmedi ki!
Bütün bunlar bizlere özellikle aile içerisinde ve Müslümanlar arasında şunları hatırlattı.
İman, Allah inancını ve ahret bilinci, sabır, sebat, imtihan, cesaret, cihat, fedakârlık, adalet, itaat, iffet, izzet, ihsan, infak, ikram, teslimiyet, vahdet, birlikte hareket, dua, küfür tek millet olduğu vb. Çok şey öğretti. Çok. Özellikle şu iki ayeti kerimeye tekrar dikkatimizi çekmiştir.
Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyle sapıtmıştır. Nisa 136
İman edenlerin Allah'ı anma ve O'ndan inen Kur'an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir. Hadid 16
Ey aile fertleri! Babalar, anneler, bütün kardeşler ve fertler, imanınızı gözden geçirdiniz mi? Allah’a, peygamberine, kitabına ve ahret gününe imanımız bizlere ne gibi güzellikler yaptırıyor?
Varlık sebebimiz olan Allah’a kulluğu ve neticesinde gideceğimiz ahrete inancımız nasıl?
Uymamız gereken peygamber ve kitaba ne kadar uyuyoruz? Bu tabiiyet hayatımızı ne kadar değiştiriyor?
Kulluk yeri olan dünya ve içindekiler bizim için cennetin yanında değeri nedir?
Bu kulluğu yaşarken önümüze çıkan engellere karşı sabrımız, direncimiz, duruşumuz imanı ve İslami midir?
Sevgi ve nefretimiz, alıp verdiklerimiz, iman, ihlas, ihsan, itaat, infak, ikram, iffet ve izzet çerçevesinde midir?
İnananlar arasında kardeşliğimiz, güvenimiz, birlikte hareketimiz var mıdır?
Yeryüzünde Allahın dininin ikamesi için, kulların kulluklarını rahatça yapabilmesi için hedeflerimiz var mıdır?
Yoksa dünyada, şan, şöhret, para, pul, mal, makam, eş, evlat, ev, araba peşinden koşmaya devam mı edeceğiz? Bunlar için en yakınımızdaki başta aile fertlerimizi, Müslüman kardeşlerimizi feda mı edeceğiz? Ahreti, hesabı, cenneti, cehennemi unuttuk mu? Hayat bu kadar tatlı mı? Şehit olmak veya vermek hayatımızda ne anlama geliyor?
Ey Müslümanlar şehadet aşkımızı unuttuk mu? İşte bütün bunları bizlere hatırlattılar. Görev ve sorumluluklarımızı bizlere tekrar gündeme uygulamalı gösterdiler. Allah sizlerden razı olsun. İyi ki varsınız. Ey Hamas! Ey Gazze halkı! Ey Mücahitler! Ey Zamanın Sahabileri!
İsrail eski cumhurbaşkanına sormuşlar, “Kur'an'da Allah'ın Müslümanları galip getireceği söyleniyor bundan korkmuyor musunuz?” O da şöyle cevap vermiş. “Kur'an'ın bahsettiği Müslümanlar gelsin düşünürüz.” Demiş. Bizde şimdi söylüyoruz. İşte geldiler! Kendinize yer arayınız! Artık dünyada da ahirette de sizlere hüsran vardır.
Ey çağın firavunları! Zulmünüzün yanınıza kar kalacağını sanmayın! O katlettiğiniz masumların, bebeklerin, annelerin hesabı sorulacaktır! Ahirete bile kalmadan dünyada helak olacaksınız. Zulmettiğiniz mazlumlar da yok oluşunuzu göreceklerdir.
Selam, dua, tefekkür ve muhabetle…13.05.2024
Ahmet YOLDAŞ
Türkiye Aile Meclisi Diyarbakır il Başkanı