![]() |
Tweet |
Şu Belediyeleri rahat bırakın arkadaş!
Başkanlık sistemi devletin işleyiş ve güveni açısından güzel de Başkanın denge unsuru olarak karşısında güçlü bir Meclis varsa tabi. Acaba bu haliyle Meclisimiz var diyebilir miyiz?
Eskiden Cumhurbaşkanı sadece “vatana ihanetten” yargılanabilirken Başkanlık sisteminde “tembellikten” dahi hakkında soruşturma açılabiliyor. Meclisin 2/3’ün oyuyla Başkan yüce divanda dahi yargılanabiliyor.
Eskiden Meclis erken seçim kararı alınca Cumhurbaşkanı yerinde duruyordu, şimdi Meclis seçim kararı alırsa Cumhurbaşkanı da seçime gidiyor.
Peki bunları uygulanıyor mu? Maalesef! Çünkü Milletvekili seçiminde “dar bölge seçim sistemini” getirmedik, hala liste yöntemiyle vekil seçiyoruz. Yani sistemi tek kanatlı getirdik ve ondan verim bekliyoruz.
Yine Başkanlık istemine en uygun yönetim biçimi “Eyalet sistemiyken” gereksiz korku ve kaygılarla adından dahi söz etmiyoruz. Halbuki “Eyalet Yönetimi” gelseydi, 81 il valilikleri ve 800 küsur ilçe kaymakamlıkların bütçelerinden kurtulmuş olacaktık. Kanunlar dahilinde seçilen Eyalet valisi artık Eyaletini idare ederdi.
Haydi diyelim “Eyalet sistemini” getirmediniz, bari şu mevcut haliyle Belediyeleri rahat bırakın. Bakın bakayım belediye başkan adaylarınız nasıl seçiliyor? Adaylar aday olmak için ne taklalar atıyor!?
Adaylık için milyon liralar, milyon dolarlar verilerek aday olanlar var. Hiç düşündünüz mü? bu ne rezalet diye?
Bir insan işe gidiyorsa ya ücretini alır, ya da fedakarlık ederek ücretsiz çalışır, hem işe gidip, hem üstüne para verenleri gördünüz mü? Böyle bir fiili durum varsa durumun vahameti ortadadır, “kaşıkla dağıtır, kepçeyle toplar” demektir.
Peki bu sorun nasıl çözülür? kolayı var.
Bir yıl öncesinden Partinin genişletilmiş ilçe divan toplantısında üç isim belirlenir, Genel Merkez bu adaylardan birini seçer, diğer ikisi de birinci ve ikinci aza olurlar, mesele bu kadar kolay. İl adayı da ilin Genişletilmiş İl Divan aynı şekilde seçer. Bu durumda hem ehil bir insan seçilir, hem de Genel Merkezlerden sorumluluk kalkar, zan altında kalmaz, seçici meclislere sorumluluk yüklenir.
Ayrıca bir memuriyet için bir çok şart aranırken neden bu tür durumlarda adaylar için 7 şart aranmasın.
1-Yaşı 40’ın üstünde olmak,
2-Evli olmak,
3-Geçimini sağlayacak kadar geliri olmak,
4-Partiye emeği geçen biri olmak,
5-Geçmişi şaibeli olmamak,
6-Yüksek tahsili olmak,
7-Bilgi birikimi ve cesaret sahibi olmak..vs.
Tabi bu şartları değiştirebilirsiniz, azaltıp ya da artırabilirsiniz. Ama Belediye Başkan adaylığı için, elini kolunu sallayan müracaat etmesin, bu kadar önemli bir görevi sıradanlaştırmayalım tabi eğer “Şehremini” seçme gibi bir derdiniz varsa?
Malum Belediye başkanı partili olsun olmasın, herkesin Başkanıdır. Şunu bunu işe almak için seçilen bir kimse değildir. Ayrıca en kötü Başkan gereksiz gerekçelerle Belediyeye eleman alan Başkandır. Belediyenin parasını sağa sola dağıtınca hizmet etmeye para kalmıyor. Unutmayın bir şehrin huzuru %51 belediyenin verimli çalışmasına bağlıdır. Bunu da hatırlatmakta fayda var.
Selam ve selametle kalın