Gazze’de sözde ateşkes sağlanalı tam 53 gün oldu. Geçen süre zarfında işgalci Yahudi varlığının azgınlığı bir an bile azalmadı. Ateşkes öncesinde olduğu gibi Gazze’yi bombalamaya devam etti; çadırları hedef aldı, masum sivilleri katletti ve suikastlar gerçekleştirdi. Gazze’ye insani yardım girişini engelledi, çadır ve battaniye girişini durdurdu. Ateşkes anlaşmasına göre Gazze’ye günde *600 TIR* insani yardım girmesi gerekirken, bu sayı hiçbir zaman *200’ü bulmadı*.

11 Ekim’den bu yana Yahudi varlığı tam 591 kez ateşkesi ihlal etti, *280 bombalı saldırı* düzenledi ve *357 Müslümanı şehit etti*. Yaralı sayısı ise *1.000’i aştı*.

Gazze henüz kanayan yaralarını saramazken, Trump Planı’nın oluşturduğu algıyla dünya kamuoyu, enkaz altında kalan binlerce masum sivili unutup birkaç Yahudi esirinin cesedine kilitlendi. Bunun için özel ekipler kuruldu, tüm dikkatler oraya yönlendirildi.

Oysa Gazzeli çocuklar üşüyor, Gazzeli çocuklar aç yatıyor, Gazzeli çocuklar derme çatma çadırlarda ölüm korkusuyla yaşıyor. Gazze ölüyor...

Herkesin gördüğü ve bildiği şeyi açıkça ifade edelim: *“Ateşkes” denilen şey koskoca bir yalan, “Barış” denilen şey ise tam bir aldatmacadır.* Trump Planı ile amaçlanan şey hiçbir zaman Gazzeli Müslümanların yaşadıkları zor şartları hafifletmek olmadı; asıl amaç Gazze’nin zulme ve işgale karşı sergilediği direnişi kırmaktı. Nitekim BM Güvenlik Konseyi, Trump Planı’nı onaylayarak direnişin elindeki silahları toplama ve Gazze’de bir manda yönetimi kurma kararını açıkladı. İşte asıl hedef buydu!

Bugün Gazze’nin her zamankinden daha çok desteğe ihtiyacı var. Zira işgalci Yahudi varlığının iki yılda yapamadığını BM ve bölgedeki rejimlerinin eliyle yapmaya çalışıyorlar. Bugün Gazze’nin dünden daha çok bizim sesimize ihtiyacı var, çünkü Gazze’nin sesi kısılmaya çalışılmaktadır.

Öyleyse, *ey Müslümanlar, ey Gazze sevdalıları!*

Sizleri, -daha önce olduğu gibi- *yeniden Gazze’nin gür sesi olmaya* çağırıyoruz.

Trump Planı’nın tehlikesini göstermeye; bu plana ortak olan, imza koyan, BM’de onaylayan Müslüman beldelerin yöneticilerine *gerçek sorumluluklarını hatırlatmaya* çağırıyoruz.

Onlara yüksek sesle; *“Direnişi değil; işgali bitirmek için Gazze’ye girin. Ateşkese garantör değil; Gazze’nin koruyucu hamisi olun!”* demeye çağırıyoruz.

Müslümanları ve tüm Gazze sevdalılarını bir kez daha *meydanlara, Gazze ve Filistin’in yanında olmaya, işgal ve kirli planların karşısında durmaya, hakikatin ve adaletin safına* çağırıyoruz.

*#GazzedeAteşSönmüyor*