|
Tweet |
“Muhakkak İnsana çalıştığının karşılığı var” diyen yüce Allah’tır. Ama bir yanda Kürt olduğunu iddia edenler diğer yandan Müslüman olduğunu söyleyenler bu iki sahada kayda değer bir çalışma yapmadan hep karşı taraftan bir şeyler ister ve aşırı şikayette bulunurlar.
Müslüman’ım diyen insanlar salih olmayı tercih edip muslıh olma gibi bir dertleri yok, suya sabuna dokunmadan cennete göz dikmişler.
İrşadı unuttular, emri bil maruf nehyi enil münkeri(iyiyi emredip, kötülükten alı koymayı) vazifesini imamlara bıraktılar, çoğu imamlar da beş vakit ibadetle vakit geçirip rahatı peşindedirler, devletin de bu tarz hoşuna gidiyor, İslam dini ve Müslüman evlatları da yetim vaziyettedirler.
Kürtlere gelince devletin verdiği haklara sahip çıkmadıkları gibi üstelik kimisi de engel oluşturuyor, tıpkı HDP’nin seçmeli Kürtçe/Zazaca derslerini 2012’de boykot ettikleri gibi. Şimdi boykot yok, ama sahip de çıkmıyorlar.
Bugün duyarlı üç vatandaş olarak(Ben, Av.Sıdkı Zilan, Edip, Şair Eğitim emekçisi Hanili Heci Salıh seçmeli ders ve Kürtçe hutbe konusunda bir hatırlatmada bulunup, katkı vermek için İlçe Milli Eğitim ve Müftülükleri Kocaköy ve Lice’de ziyaret ederek, görüş teatisinde bulunduk. Yakın ilgi ve samimiyetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ederiz.
Kulağımıza "Kocaköy kaymakamı Kürtçe hutbe okunmasın" talimatı verdiği geldi, Kaymakamlığa bir nezaket ziyaretinde bulunarak aslını öğrenmek istedik. Bize verilen bilgiye göre Kaymakam demiş ki; “Diyanetin gönderdiği hutbeyi Türkçe okuyun Kürtçe’de özetleyin, neticede üç dakika süren hutbe 5 dakika vaktinizi alır.” Bu makul talep üzerine “Kaymakam Kürtçe hutbe okumayın” yaygarasını çıkaran bazı ark niyetli imamlar olmuş.
Aklıma birkaç yıl önce yaşadığım bir hadise geldi, ben Diyarbakır Millet Meclisini yönetiyordum, TBMM ile iş birliği içinde yılda 9 ay toplantı yaparak fikirlerimizi Meclise gönderiyorduk.
Bir gün sivil kıyafetle bir komiser ve yanında bir polis geldiler. “Başkanım biz de toplantıya katılabilir miyiz?” Dediler ben de; “raporlarımız kamuoyuna açıktır, ama isterseniz gelebilirsiniz” dedim. Toplantı başladı herhalde bazıları komiseri tanıdı “biz toplantıda komiser istemiyoruz” dediler. Ben de komisere; “sizi istemiyorlar, toplantının selameti için çıkmanızda fayda var” dedim. Komiserle polis dışarı çıktılar. O esnada komiser istemiyoruz diyen vatandaş demiş ki “vay be komiser nasıl toplantıdan çıktı, ben de çıkmayacaklar şimdi cingar çıkaracağız diye düşünmüştüm.” Kısacası bazı insanları derdi üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Mülki amir hutbeyi Türkçe oku, Kürtçe de özetle diyorsa bu süreçte bundan daha iyisi ne olabilir?
Bu esnada çal kapı Kocaköy belediyesini de ziyaret ettik, Başkan ve yardımcısı nezaket içinde bizi kabul ettiler, Kürtçe/Zazaca derslerinin tercihi konusunda onlarla fikir teatisinde bulunduk, ama ne yazık ki aynı ilgiyi Lice Belediyesi tarafından görmedik. Orada da Eğitim Sen ilçe başkanlığı kemal-i hürmetle bizi karşıladı. Bize zaman ayırıp, hürmetle karşılayan üç öğretmene de ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.
Kocaköy ve Lice ilçe milli eğitim müdürlerine ve müftülerine huzurunuzda teşekkür etmeyi borç bilirken, Kocaköy kaymakamının hutbenin diline olan yaklaşımını makul gördüğümüzü beyan ediyorum. İnanın toplumun da artık halkın tamamı eskisi kadar Kürtçe bilmiyor, dolayısıyla bu aşamada hutbenin iki dille okunması en makul tercih olsa gerek.
Ayrıca Kocaköy Belediyesine teşekkür ederken Lice belediyesine teşekkür etmeyi bırak bir az da sitemim var, şehirden üç ak sakallı gelmiş bir nezaket ziyaretinde bulunacaklar ve sözde eş başkanlar “yoğunuz” gibi muğlak bir ifadeyle bizi kabul etmemesi vatandaşa bir saygısızlıktır, malum Belediyelerde eş başkanlık resiyette yok, aldatmaca bir ifade, şayet fiili olarak eş başkansanız bari böyle bir durumda misafirlerinizi ağırlayın, aynı anda farklı odalarda misafirinizi kabul edebilirsiniz, kimse bu saygısızlığa kılıf uyduramaz.
Ben DEM’in vekillerinden Mehmet Kamaç ile Serhat Eren’e durumu ilettim, bu yanlıştan haberleri olsun diye, belki parti meclislerinde dile getirirler.
Evet bu gün harcadığımız emek Kürmanci ve Zazaki dillerin okullarda tercihi açısından iyi bir çalışma olduğuna inanıyorum, Kürtçe hutbelerin okunmasının önünün açık olduğunu öğrenmemiz de bizi masrur eti.
Çalışmaya devam edeceğiz inşallah.
Selam ve selametle kalın.