|
Tweet |
Türkiye’de uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan süresiz nafaka uygulaması, binlerce kişiyi mağdur etmiş durumda. Mevcut sistemde nafaka, boşanmanın ardından süresiz şekilde devam edebiliyor.
Özellikle kısa süreli evliliklerin ardından ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalan milyonlarca erkek, “nafaka borçlusu” statüsünde yaşamını sürdürüyor.
Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Kurucusu İlhan Erginca’a göre ömür boyu nafakadan 3 milyona yakın erkek mağdur durumda ve ödemeler en az asgari ücretin 4'te 1'i oranında gerçekleşiyor.
Yeni Düzenleme: Süresiz Nafaka Kalkıyor, Süre Kriteri Geliyor
Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı yeni taslakla birlikte, süresiz nafaka uygulamasının kaldırılması, yerine evlilik süresi, tarafların gelir durumu ve kadını mağdur etmeyecek şekilde süreli nafaka sistemine geçilmesi planlanıyor.
Yeni modelde mahkemeler, her iki tarafın sosyal ve ekonomik durumunu dikkate alarak nafakanın süresini ve miktarını belirleyecek.
Bakanlık kaynaklarına göre, “amaç kadınları mağdur etmeden, hakkaniyetli bir nafaka sistemi kurmak.” Bakanlığın hazırladığı taslakta, ödenmeyen nafakaların icra yoluyla tahsili konusundaki hükümler de değiştiriliyor.
Yeni düzenlemeye göre, nafaka borcunu ödemeyen kişilere uygulanan tazyik hapsine (zorlayıcı hapis) üst sınır getirilecek. Bu sayede nafaka borçlularının aylarca hapis yatmasının önüne geçilecek.
Aile Arabuluculuğu Sistemi
Taslak, yalnızca nafaka değil, yıllarca süren boşanma davalarının kısaltılmasını da hedefliyor.
Yeni sistemde “Aile Arabuluculuğu” kurumu resmen mevzuata girecek. Yeni sistemde boşanmanın mahkemeye taşınmadan önce ihtilaflı konuların arabuluculukla çözülmesi teşvik edilecek.
ABD’deki Sistem Gibi mi Olacak?
Türkiye’de uygulanacak modelin, temelde ABD ve Avrupa’daki “family mediation” (aile arabuluculuğu) uygulamalarından esinleneceği iddia ediliyor; ancak Türkiye’ye özgü olarak manevi, kültürel ve toplumsal değerlerin de sürece dahil edilmesi bekleniyor.
ABD’de boşanma öncesi süreçte arabuluculuk (mediation) uzun yıllardır sistemin ayrılmaz bir parçası. Ancak bu süreç, duygusal barışmayı değil, hukuki uzlaşmayı hedefliyor.
Arabulucu, çiftleri yeniden bir araya getirmeye çalışmaz. Görevi, tarafların nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi konularda adil bir anlaşmaya varmasını sağlamak. Sürecin sonunda hazırlanan “Settlement Agreement” (uzlaşma anlaşması) mahkemece onaylanır ve boşanma kararı bu belgeye göre verilir. ABD’de bu sistem hem mahkemelerin yükünü hafifletiyor hem de uzun yıllar süren davaları ortadan kaldırıyor.
Araştırmalara göre, arabuluculuk süreci boşanma davalarının yaklaşık %70’inde uzlaşmayla sonuçlanıyor. Amerikan sistemi, arabuluculuğu duygusal barıştırmadan kesin olarak ayırıyor.
Yine de bazı eyaletlerde (özellikle Florida, California, Minnesota) boşanma davası açılmadan önce çiftlere “marriage counseling” (evlilik danışmanlığı) öneriliyor.
Bu danışmanlıklar genellikle psikologlar veya aile terapistleri tarafından yürütülüyor ve amacı; evliliğin kurtarılıp kurtarılamayacağını değerlendirmek, taraflara “bir şans daha” vermek. Ancak bu süreç arabuluculuktan tamamen ayrı ve mahkeme zorunluluğu değil, tavsiye niteliğinde.
Adalet Bakanlığı’nın uygulamaya koymayı planladığı “Aile Arabuluculuğu Sistemi”nin ABD modelinden farklı olarak hem hukuki uzlaşmayı hem de aile birliğini koruma amacını aynı çatı altında toplaması talep ediliyor.
HÜDA PAR Aile Hakemliği Önermişti
HÜDA PAR’ın önerisi arabuluculuk sisteminin barıştırmaya yönelik de bir misyona hizmet etmesi. Parti, birçok ilde düzenlediği “Son Kale Aile” temalı panellerde Boşanma oranlarındaki artışa dikkat çekerek, “Aile Hakemliği Sistemi”nin yasal olarak hayata geçirilmesinin önemine vurgu yapmıştı. Bu sistemin, sorun yaşayan ancak çözüme ulaşamayan çiftlerin boşanmadan önce bir arabuluculuk sürecinden geçmesini sağlayacağını belirten Parti yetkilileri mevcut bazı yasal düzenlemelerin aile yapısını zayıflattığını onarıcı ve koruyucu adımlar atılması gerektiğini dile getirmişti. HÜDA PAR Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar boşanma ve süresiz nafaka ile ilgili planlanan yeni düzenlemeye ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu.
HÜDA PAR Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar: “Süresiz Nafaka Aileyi Çökerten Bir Zulümdür”
HÜDA PAR Kadın Kolları Başkanı Sema Yarar, süresiz nafaka uygulamasının aile yapısını zedelediğini, gençleri evlilikten uzaklaştırdığını ve adalet duygusunu yok ettiğini belirtti.
Yarar, 1998 yılında Medeni Kanun’da yapılan değişiklikle yürürlüğe giren süresiz nafaka uygulamasının binlerce insanın mağduriyetine yol açtığını ve aile kurumunun temellerini sarstığını söyledi.
“Toplumun en önemli yapı taşı olan aile kurumu, süresiz nafaka adaletsizliği sebebiyle her geçen gün biraz daha yara alıyor. Bu uygulama evlilikten korkan, evlenmekten kaçınan ve evlilik yaşını erteleyen gençlerin sayısını artırdı; doğurganlığı azalttı, aile birliğini zayıflattı.”
Süresiz nafakanın yalnızca boşanmış erkekleri değil, toplumu da etkilediğini vurgulayan Yarar, şu ifadeleri kullandı:
“Boşanan bir kişi yıllarca, hatta ömür boyu nafaka ödemek zorunda kalıyor. Yeniden evlenme ve aile kurma hakkı elinden alınıyor. Diğer tarafta ise nafaka alan kişi bu gelir devam ettiği sürece çalışma veya yeniden evlenme motivasyonunu kaybediyor.
Böylece süresiz nafaka hem kadın hem erkek için adaletsiz, dengesiz ve bir kısır döngüye dönüşüyor.”
Yarar, mevcut düzenlemenin boşanmaya teşvik eden bir unsur haline geldiğini vurgulayarak, “Adil olan, nafakanın süresiz değil, evlilik süresiyle bağlantılı veya belirli bir süreyle sınırlı olmasıdır,” dedi.
Süresiz nafaka uygulamasının kaldırılmasına yönelik çalışmalara değinen Yarar, “Aileyi korumak istiyorsak adaletsizliği değil, hakkaniyeti esas alan düzenlemeler yapmalıyız. Süresiz nafaka uygulamasının kaldırılması aileyi güçlendirecek, ama adaleti tesis eden yeni bir düzenleme de mutlaka getirilmelidir.” İfadelerini kullandı.
“Aile Hakemliği Sistemi İslam Hukuku Temellidir”
Yarar, yeni düzenleme sürecinde İslam Aile Hukuku’ndaki “Aile Hakemliği” sisteminin dikkate alınması gerektiğini belirtti.
Yarar, “Nisa Suresi 35. ayetinde emredilen bu yöntem Osmanlı döneminde başarıyla uygulanmış, ailelerin mahremiyetini koruyarak sorunların çözülmesine katkı sağlamıştır.
Eşlerin ailelerinden seçilen hakemler taraflar arasında güveni tesis eder, uzlaşma şansını artırır ve mahkeme süreçlerinin mahremiyeti zedelemesini önler.” Diye konuştu.
HÜDA PAR olarak, bu sistemin araştırılması ve uygulanabilirliğinin incelenmesi için TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdiklerini açıklayan Yarar, “Aile Hakemliği hem evliliklerin korunmasına hem bireylerin psikolojik ve sosyal refahına katkı sağlayacaktır,” dedi.