![]() |
Tweet |
Bundan 6 ay önceydi, babam için tam teşekküllü hastaneden sağlık durumunu tespit eden bir kurul raporu almak istedik. Fazla yoğunluğu yoktur, doktorları daha insani vasıflara sahip diye Silvan Devlet hastanesinden 93 yaşındaki babam için %93 oranında bir rapor aldık. Vasiliğini üstlenmek için mahkemeye müracaat ettim; hem büyük oğlu, hem de emekli olmam hasebiyle kendim vasilik için müracaat ettim.
Hakime hanım mezkur raporu kabul etmedi ve Salahaddin-i Eyyubi Devlet hastanesinden bir daha raporun teyidini istedi. Normaldir dedik ve babamızı hastaneye götürdük, oradan da %93 rapor verildi, tam da bu iş tamam dedik, bir de baktık ki bu defa babamız Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine göndermiş, gel de kahrolma 93 yaşındaki bu kısıtlı babamızı oraya buraya götürmek o kadar zorumuza gitti ki, nasıl söylesem bilemiyorum. Eğer siz bu durum karşısında rahatsızlık duymuyorsanız demek anormallik bendedir. Hele bir düşünün bu üç ayrı hastaneye kaçar defa bu yaşlı babamızı götürmüşüz?
Neyse aylar sonra babama Vasi olmam kabul edildi, bu raporu üzerine kanuni haktan yararlanarak bir araba almak istedik, bu defa bir daha mahkemeden izin gerekti, bir daha müracaat ettik. Bana vasilik kararı verilmişti, ona dayanarak alış-satış izni istedim, daha asil karar yazılmamış diye reddedildi, meğerse asil kararı geç yazmışlar ama cezasını biz çektik. Neyse bir daha müracaat ettim, takriben bir ay zarfında Hakime hanım bir karar verdi o da red kararı verilmiş maalesef.
Gerekçesine baktım şahsıma yönelik rencide edici ifadeler de var. Yok efendim kısıtlının arabaya ihtiyacı yokmuş da ben altıma araba almak istiyormuşum, bu ifade beni perişan etti, ben ki meslek hayatımın ilk yıllarında imam-hatip, sonrada öğretmenlik yapmış onurlu bir vatandaşım, kasıtlı yalan ve hile hiç benden zuhur etmemiştir. Maalesef hilebaz da olduk. bir yerdeki çelişkide haklıydı bekli, malum yıllardır anne babamıza hizmet ediyoruz, ama adresi bir kardeşimin evindeydi, vasiliğini aldıktan sonra resmen adresime aldım, yıllardır bil fil babama baktığımız halde resmiyette yakın bir tarihte bize aldığımızı gözükmüştü, burası için tarih açısından bir tezat vardı, ama hakikatte öyle değildi tabi.
Ayrıca biz dört kardeşiz babam(93) ve annem(94) bazen kardeşlerimde de kalıyor, tabi yine en çok ilgilenen benim, getirip götürmede, sair hizmetlerde.
Hele bakalım Asliye Hukuka bu defa müracaat edeceğiz, inşallah oradan bir olumlu bir karar çıkar.
İşte görüyorsunuz Hakime hanım adalete, hukuka, yasalara uyup vatandaşın işini kolaylaştırması gerekirken tam tersine bize vere bildiği kadar sıkıntı verdi, sonunda da redd kararı verdi.
Günün birinde evinde kısıtlı biri olursa bize verdiği sıkıntının ne anlama geldiğini anlayacak ama iş işten geçecek.
Malumunuz emeklilerin ekonomik durumu çok iyi değil, 2009 model bir arabam vardı sattım, çocuklarımdan da destek aldım, iki aydır olumlu bir karar bekliyordum ki araba alayım ama sonuç fiyasko, bu eziyettimiz boşa gitti, 10 gündür babam “oğlum beni köye götür” diyor ben de arabamız yok baba, araba alırsam seni götürürüm diyorum şimdi ona ne cevap vereceğimi bilemiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşına bir değer vermiş, kısıtlı vatandaşına bakan vatandaşının işini kolaylaştırmak için bazı arabaların alım tercihinde vergi almıyor, vatandaş bu haktan yararlanmak için müracaat edince de bin pişman ediliyor.
Dilenci duruma düştük, bu süre içinde 40 defa adliyeye gitmek durumunda kaldım, yani kırk defa kemerimi açtım, artık adliyeye giderken o kemerin kime ne zararı varsa?
Şimdi bu kadar eziyetten sonra vazgeçsek de olmuyor, madem devlet vatandaşı düşünmüş bu hakkı vermiş, ki kısıtlı atasına bakan fazlasıyla bunu hak ediyor, yanı başımızda yaşlı engelli yatılı yeri var, onları her gördüğümde kahroluyorum, ayrıca her biri devlete epey yüklü bir maliyetle oluşturuyor, biz yıllardır anne babamıza bakarak devleti o mali yükten de kurtarmışız, ama yine sıkıntı dönüp dolaşıp bizi görüyor.
Tabi kimi hakimlere göre yargı mensubu insanlar var, bir de iki ayaklı mahluklar var, biz de o iki ayaklı mahluklardanız galiba, yalan söyleriz, eziliriz sorun sayılmaz.
Araştırdım fi tarifte İzmir’de yine Hakimin biri böyle olumsuz karar vermiş, Anayasa Mahkemesi kararı iptal etmiş, inşallah bizimki için Asliye Hukukta olumlu bir karar çıkar.
Ben mahkemelerin adaletin tecelli ettiği yerler olduğunu biliyordum, ama her zaman olmuyormuş işte.
Sanırım derdimi dile getirdim, artık ilgililerin bundan bir ders çıkarması lazımdır herhalde.
Mahkeme vatandaşı rencide etmemeli, yarın mahkemede hak tecelli etse de gerekçeli karardaki rencide edici o ifadeler aklımdan zor çıkar.
Daha adil günlere diyelim.