Kimi kadınlar tutturmuşlar kadın erkek eşitliği diyorlar, ama hızına alamayıp erkeği adamdan saymayan 6284 numaralı yasayı savunuyorlar; yani dolaylı olarak “biz üstünüz” diyorlar.

Nefis ve şeytanları o kadar galebe çalıyor ki, fiziki olarak bir derce küçük olan beyinleri ve ona bağlı erkeğe göre bir tık zayıf olan akılları onları öyle bir duruma getiriyor ki, işleri güçleri Allah ile kavgalı, İslam dinine muhalif yaşam tarzları oluyor.

Allah(cc yaşam olarak onlara “ehl-i beyt” olmayı,  evlerinin hanımefendileri olmayı tavsiye 

ederken, onlar genelde kendini dışarıya atıyorlar, evine helaline ikram ettiği bir bardak suyu fazla görürken başkasının emrinde asgari ücretle günün 8 saatini çalışmayı özgürlük sayıyorlar, ay sonunu getirene kadar aldıkları paraların yarısı da cinciğe boncuğa  gidiyor, geriye günahla karışık bir hayat kalıyor.

Ne yazık ki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da kadınlara pozitif ayrıcalık adına bir çok açıdan kadını çalışmaya teşvik ediyor.

Allah kadınıyla erkeğiyle insanı yeryüzünde halife kılmışken, bir yandan bu vazifeyi üstlenmekten kaçan kimi kadınlar diğer yandan erkeğin huzurunu kaçıran sokak kedileri diye bileceğimiz poligami bir hayat sürüyorlar.

Allah selamet versin mi? vermesin mi? ne desek acaba? orasına karar vermek çok zor. Çünkü belden aşağı özgürlük peşinde olan kimselere tövbe de zor nasip olur, galiba. Çünkü namus anlayışını kaybeden birinin karakteri zedeleniyor.

Yüce Allah;

*Dudak vermiş, beğenmeyip ruj sürüyorlar,

*Tırnak vermiş, kısaltılması esasken, onlar bir yanda uzatır diğer yandan oje sürüyorlar,

*Saç vermiş, rengini beğenmiyorlar,

*Göz vermiş kirpiklere lenz takıyor, kaşlara müdahale ediyorlar,

*Gavur elbisesi olan kot pantolonu düne kadar giyerken, yetmiyormuş gibi şimdi de yırtık pırtık olan kotlar giyiyorlar,

*Beden vermiş, muhafaza emri var diye onlar ortaya seriyorlar, açık gezmeyi bırak yarı çıplak geziyorlar.

*Hayasının bir tık üstü göbeğini açığa çıkarmayı marifet sayıyorlar,

*Ne yazık ki moda ve kozmetik sanayi onları parmağında oynatıyor.

*Öyle ki Hıristiyan kızları şeytandan kaçar gibi sözde Müslüman kızlarından kaçıyorlar.Papa ehalisini uyararak; “bizim kızlar haç taksın, bari Müslüman kızlarından ayırt edelim” demek durumunda kalıyor.

*Peygmaberimiz Hz.Muhammed(sav): “Kim ki bir kavme benzerse o da onlardandır” uyarısının aksine Müslümanlardan başka herkese benzemeye çalışıyorlar.

Kendini kadına benzeten erkeğe ve kendini erkeğe benzeten kadına Peygamberimiz(sav)  lanet okurken, bu tür kadınlar bu laneti kapışmak için yarışıyorlar.

*Evinden çıkan bu tür kadınlar eve kaba kaba günahları yüklenerek geliyorlar.

Hangi birini anlatayım arkadaş, bu cazibeleri yüzünden belli bir yaşa kadar bir de birkaç sevgili değiştiriyorlar, onları aldatan erkeler de kahrolsun tabi, ama ne yapalım az da olsa erkeklerin de zevzekleri vardır, dişi köpek kuyruk sallayınca onlara sulanan köpekler de oluyor.

Anneme bakıyorum,  eşime bakıyorum, kızlarıma bakıyorum… elhemdulillah ehli edep kimselerdir kızlarım üç tane; biri Mimar,  biri İlahiyatçı, biri Eczacı,  şükürler olsun bu sefil hayata tenezzül eden yok,  bu benim için teselli oluyor ve eminim ki sokak serserilerini kat katı hanım efendilerimiz “ehl-i beyt” olup çarşı pazarda gereksiz dolaşmıyorlar,  ama yine de bu sokak serserilerine acımamak elde değil.

Tabi suç yine bizde, onları yetiştiremiyoruz, hakkı hakikati onlara anlatamıyoruz,  şu melanet dizilere teslim ediyoruz, eğitim öğretimimiz iyi insan yetiştirmeye elverişli değil, sonuç böyle aklıyla, müktesebatıyla değil bedeniyle kendini ispatlayan kızlar/kadınlar yetişiyor.

Ben bu kadınları/kızları “ehl-i beyt”  olmaya davet ediyorum.