Arkadaşlar ilahiyat müfredatı İslami öğrenmek için yeterli, elverişli bir müfredat değildir. Derslerinin yarısı İslam ile alakası yok, diğer yarısını da yarım yamalak öğreniyorlar, hatta çoğu 60-70 puan ile dersleri geçiyorlar, bir çoğunu da öğrendiklerinin  yarısını unutuyorlar, belli konular üzerinde yoğunlaşarak “ben de bir dangalağım” diyebilmek için bazı konularda ileri geri konuşuyorlar.

Bunun en açık ifadesini 2014 yılı 5.din şurasında zamanın Meclis Başkanı Cemil Çiçek kullanmıştı.

Konuşmasının arasında geçen  ifadesi şu;

“..Çin malı gibi ilahiyatçılar türedi, konserve sayısı kadar İslam çeşidi oluştu gariban Müslüman ne yapacağını şaşırıp kaldı…”

Ne yazık ki ilahiyatçılardan;

Kimi hadis inkarcısı olmuş,

Kimi Peygambere, “postacı” diyor,

Kimi Namazın kılınış tarzına musallat olmuş,

Kimisi Kur’an-ı Kerim’in %5 eksik diyor,

Kimisi de aklına tapıyor…vs.

Alın birini vurun ötekine.

Şimdi de güya 14 ilahiyatçı bir araya gelmiş “Şeriat İslam değildir” diyor. Yahu sizin kilonuz kaç para ki bu konuda milletin kafasını karıştırıyorsunuz, ayrıca çoğunuz sabıkalısınız.

Ben Allah rızası için şu ifadeleri kullanayım, Şeriat İslam hukukunun ta kendisidir, bu kavramın ilimi istilahta anlamı budur. Ancak günün şartlarına ihtiyaç verebilecek tarzda güncellemeye açık bir hukuk sistemidir, ki  doğru olanı da bu olsa gerek.

Yani İslam’in  temel sabiteleri var,  bunları değiştiremezsiniz ama ayet ve sünnet ışığında kıyas ve icm’a ile günün meselelerine çözüm bulmaya şeraitin kapısı açıktır. Hatta İslam  hukukunda “sulh” denen bir “bab” var ki bu günkü arabulucu/uzlaşma  müessesine işaret ediyor. Yani insanlar arasında barışırsa İslam birilerini cezalandırma peşine düşmez.Önemli olan toplumun huzurdur.

Mesela;

Faiz, Kumar, Zina, İçki kullanımı yasaktır. Aslında ben insanım diyen hiçbir kimse bunların serbest olmasında fayda var diyemez. Bu dört belanın insanlığa verdiği sıkıntıları izah edersem her biri için bir köşe yazmam lazımdır.

Faiz, fakirden alıp zengine veriyor,

Kumar alın terinin el emeğinin kutsallığını tanımayıp, hayalperestlikle insanın ruhunu kemiriyor, hayaller dünyasında ah vah çektiriyor, 40 yıllık serveti bir  anlık hevese kurban verilebiliyor,

Zina, insanın şerefini iki paralık ediyor, belki küfürden daha da beter, kafir kelimeyi tevhidi getirse iman eder, ama erkek olsun, kadın olsun zinaya bulaşmışsa iyi bir insan olması artık çok zor, o artık bir namussuz ve adi olmuş, 

İçki, bin bir türlü belanın kapısını aralıyor, aile içi şiddetten tutun trafik kazalarına  kadar… eğer birileri “ben bunların yasak olmasını istemiyorum diyorsa aynanın karşısına çıkıp yüzüne tükürsün bence.

İslam adam öldürmeyi yasaklamış,  kısasa kısas ve fitneyi yayma halleri dışında.

Hırsızlığı yasaklamış,  Fitneyi yasaklamış,  Yalancıyı lanetlemiş, emanete riayet etmeyi emretmiş, ekolojik dengeyi korumayı ve yeryüzünü imar etmeyi tavsiye etmiş… peki bunlarda birilerine batan  bir şey var mı?

Hak hukuk meselelerini ve mirası  hukukunu düzenlemiş vs.

Ayıptır ayıp…  siz Allah’ın dininden ne istiyorsunuz?

Şeriat, İslam hukukuyla özdeşleşmiş bir kavramken niye insanların kafasını karıştırıyorsunuz, söyle misiniz?

Şeriat, temel sabiteleri hariç ehli iman ve mütteki alimlerin öncülüğünde güncellemeye müsait, hayatı düzenleyen hukuk sisteminin adıdır.

Ortada bu kadar zulüm varken sesleri çıkmayan sözde ilahiyatçılara sesleniyorum!

Müslüman evlatları teşhircilikle, zina ile, kumar ile kontrolsüz bir hayat yaşayıp, her geçen gün cehenneme yuvarlanırken bıyık altında  gülerek izleyen,

Kemalist sistem Müslümanları değerlerini yerle yeksan ettiği halde gıklarını çıkarmayan,

Kürt meselesi gereksiz yere bu kadar gündemde tutulurken “Nedir bu haksızlık?” demeyen bir ilahiyatçının  böyle gereksiz meselelerde ileri geri konuşması  abesle  iştigaldir.

Bu tür kerestelere kulak vermeyin, bunlar kendi mesleğine dahi ihanet  eden ucuz kalite, defolu vatandaşlardır.

Ne diyeceğimi bilemiyorum ama galiba derdimi anlattım.

Allah  sonumuzu  hareylesin.

Amin demeniz dileğiyle.

Eyüphan Kaya

muslumandunya.com.tr genel yayın yönetmeni