Tweet |
Sivil Toplum Kuruluşları toplumsal dengenin emniyet supaplarıdır. Çünkü bir ülkenin asıl sahibi ülke nüfusunun tüm vatandaşlardır, STÖ de vatandaşların sesi, soluğudur.
Bir toplumda Sivil Toplum Kuruluşları güçlü ise devletin ana erkleri; Yasama, Yürütme, Yargı dengeli işler ve hayat bir ahenk içinde yürür.
20 yılı aşkındır Sivil Toplum Kuruluşlarına verdiğim katkı münasebetiyle STÖ’leri için şu ifadeleri kullanabilirim, eğer arkanızda güçlü bir sivil toplum yoksa;
Siyaset sizi talan eder,
Bürokrasi size üstten bakar,
Militarist güçler size tokat atar… çık çıkabilirsen bu çetrefilli hayatın içinden. Güçlü bir sivil toplumunuz varsa yüksek sesle dengesiz kimselere uyarı vererek;
“Hele bir dur be adam, soytarı mısın, nesin?” der ve ortalık buz kesilir. Tıpkı Cumhurbaşkanımızın omuzu kalabalık birilerine “kes lan!” dediği gibi.
Milletin, memlketin zenginliğini düşüneceğine kendine bir şeyler topluyorsun, yetmiyor vazifeni de bihakkın yerine getirmiyorsun, o da yetmiyor dudak bükerek vatandaşa üstten bakıyorsun… seni gebeş seni.
“Devleti malı denizdir, yiyen ise domuzdur” ifadesinde olduğu gibi yedikçe şişiyorsun,
Bakan mısın?
Bakan yardımsı mısın?
Genel müdür müsün?
Mülki idarenin mensubu musun?
Sözde vekil misin? Her neyse!
Ya da bir partinin yönetiminde mi çalıştın? Cevap ver sene, bu zenginlik nereden geliyor?
Beytül malın metası 85 milyonun malıdır, sahipsiz sanma!
Bu gün takatin yerinde, iştahın var, yiyip içiyorsun, böyle gelmiş böyle gider sanma!
10 yıldır açıktan atandın, birileri elinden tuttu yarın da devam eder sanma!
Dünya küçüldü bir köy haline geldi Avrupa’ya kaçarsın seni korur sanma!
Bu devran böyle gelmiş böyle gider yalanına kanma!
Bir gün aniden ölüm meleği yakana yapışırsa helalleşme fırsatın olur sanma?
Sivil Toplum Kuruluşları gerçekten halkın kuruluşları olsaydı sen bu toplumun içinde gezebilir miydin?
Gözü siyasette olan STK yöneticilerinin gözü çıksın!
Bu dengesizlik, bu başı boşluk, bu çalma çırpmanın asıl sebebi STÖ’lerinin oluşturduğu boşluk olsa gerek.
Sen sen ol, bulunduğum ortamda bulunma ben insan hakları aktivistiyim seni öyle bir bozarım ki feleğin şaşar.
Ben aylık 30 bin lira ile adam gibi helalimle yaşayan bir emekli vatandaşım sana ne oluyor ki 130 bin aldığın halde gözlerin sağa sola fırıldak gibi dönüyor, acaba nereden ne koparabilirimin derdine düşmüşsün.
Peygamberimiz (sav): Rızkın 10’dan 9’u ticaret ve cesarettedir. Bir tüccar, bir yatırımcı helalinden zengin olabilir, ama maaşlı biri zengin olursa haklı olarak durumundan şüphe ederim; acaba çaldı mı, çırptı mı? rüşvet mi yedi, görevini kötüye mi kullandı? Çünkü maaşlarla insanın zengin olması mümkün değildir. Bu devran böyle gitmez bilesin!
Dert büyük, bu kadarla iktifa edelim, olur mu?