Bugun...



Görmez hoca: “Biz Kürt vatandaşlarımızın duygularına değer vermeyi beceremedik” dedi.

Genel Yayın Yönetmenimiz Eyüphan Kaya bir önceki dönem Diyanet İşleri Başkanımız Prof.Dr.Mehmet Görmez hocayla görüştü, bir kısmını kaleme aldı.

facebook-paylas
Güncelleme: 16-07-2025 14:52:24 Tarih: 16-07-2025 14:44

 Görmez hoca: “Biz Kürt vatandaşlarımızın duygularına değer vermeyi beceremedik” dedi.

 Görmez hoca: “Biz Kürt vatandaşlarımızın duygularına değer vermeyi beceremedik” dedi.

Gönüllerin Başkanı Mehmet Görmez hocayı ziyaret ettik, İslam Düşünce Enstitüsü(İDE)’de Prof.Dr.Mehmet Görmez hocamızla bir araya geldik. Medrese günlerinden başlamak üzere günümüze kadar birçok anılarını ve tecrübelerini anlattı.

“Hoş geldiniz Diyarbekir’li” diyerek sıcak bir eda ile beni karşıladı. Bu sözle zaten gönlümü fethetti bile.

İki-üç anekdot paylaştı, ilk ikisini ben ondan duymuş gibi yazacağım, üçüncüsünde onu konuşturacağım müsaadenizle.

Kendi ifadesiyle; Bitlis’in bir köyünde  medresede okurken  “Türk  Fakı”  lakabıyla biliniyormuş,  bir gün  yemeğini  almaya giderken  evin annesi kızına “fakımıza  ekmek arası çökelek ver” diyor,  kız da diyor ki; “etli yemek pişiyor ondan vereyim”  aralarında  tartışma  kızışınca kendisine çökelek ekmek verilince, Mehmet hoca diyor ki;  “fark  etmez  fark etmez; ha çökelek, ha  etli yemek” O esnada kız annesine seslenir “aneee fakımız  Kürtçe biliyor”, bunu duyan anne peşine düşüp çökeleği elimden  alıyor ve ona etli yemekten bol kepçe veriyor.

Bir ara nüfus sayımı köyde oluyor, Türkçe bilmeyen köylüler var, kendisi 13 yaşında bir çocukken tercümanlık yapmak  durumunda kalıyor.

Şamil amca adında bir vatandaş var üç kadınla evli. Çocuklarının adlarını soruyorlar “büyük çocuğunuzun adı nedir?” Şamil amca sesini yükselterek “büyük çocuk kızdır” diyor, “tamam kız ama ismi nedir? Amca diyor ki; “kızın adı başkasına söylenmez” Mehmet hocam bunu söyledikten sonra bir ah çekerek; “bu halk bu kadar duyarlıyken, mahremiyete önem verirken nasıl bu kadar vurdum duymaz oldu? anlamış değilim” dedi.

Çukur siyaseti esnasında Cizre ve Silvan’da cuma hutbesi okuyor, gelin bunu onun anlatımıyla dinleyelim.

Ben Cizre’de Cuma hutbesi okumak istediğimi Şırnak valisine anlattım, vali endişe ve kaygıyla karşıladı, ben ısrar ettim ve dedim ki müsaade edin ben geleyim bu üzerimdeki cübbe hepimizi korumaya yeter. Neyse ruhsat verildi Cizre’ye gittik, cami tıklım tıklım ama inanır mısınız kimse bize hoş geldiniz bile demedi, ben de hutbede Kürtçe dedim ki “İslam tunebe, bıratî jî tune(İslam yoksa kardeşlik de yoktur) namazdan sonra yüzlerce Cizreli bekledi ve bizimle musafaha etti.

Dedim ki Kaymakamlığa kadar yaya yürüyelim,   vali bey itiraz ettiyse de ben arabaya binmek istemedim, çarşıda yürüyoruz,  baktım ki vatandaşın biri sigara ile kavga edercesine içiyor, kendi kendime dedim,  bu adam çok dertli olsa gerek ona yaklaşınca Kürtçe selam verdim “Selamünaleyküm bıra(kardeş) dedim,  isteksiz selam aldı ve olup biten hadiselerden sitem etmeye başladı ve dedi ki böyle kardeşlik olur mu?  Ben de ayağımla toprağı eştim ve dedim ki “vala ben de bu topraktanım, sen de bu topraktansın”, bu sözüm üzerine o da aramıza katıldı, az ileride baktım ki bir amca şu halkalı tatlılardan satıyor, selam verince onun da isteksiz olduğunu gördüm ve dedim ki “beraber tatlıları dağıtalım mı?”, “olur” dedi ben de tezgahın arkasına geçip tüm tatlıları birlikte dağıttık tabi ben bizimkilere “sonra parasını verin” demiştim, bir baktım ki beni aradılar “adam para almıyor” diye demiş ki; “vah, vah…  bana ne olmuş ki bir Cizreli olarak Diyanet Reisinin dağıttı tatlıların parasını alayım.”

Cizre insanına bu birkaç saatlik zaman ayırmayla, samimi bir dokunuşla gönlünü fethettik, biz Kürt vatandaşlarımızın duygu ve beklentilerini pek dikkate almadık maalesef.

Benzer bir faaliyeti Cuma namazı sonrası Silvan’da icra etmek istedim, ama orada bana müsaade edilmedi, “Silvan’ın iki caddesi var, ikisi de bomba/mayın düşeli” dediler ve beni ilçeden uzaklaştırmayı başardılar maalesef!

……..

Sağolsun hocam beni de konuşturdu, hocamın bu anekdotları varken kendi konuşmamdan bahsetmek doğru olmaz diye düşünüyorum.

Ben de bu konuda hocama katılıyorum, eğer Kürt vatandaşlarımıza değer versek, onlara karşı doğru olursak, onların gönlünü kazanmak çok kolaydır diye düşünüyorum.

O günlerin gelmesi dileğiyle.

Beni kabul edip, samimi bir atmosfer içinde ağırladığı için siz saygıdeğer okuyucularımın huzurunda kendisine teşekkür ediyorum.

*Hocamız bir 7 yıl daha Diyanet Reisliği yapıp hayata barış, huzur adına kalite katacak bir değerdir, faydalanmak yetkililere kalmış, bizden söylemesi.




Kaynak: müslüman dünya

Editör: Editör

Bu haber 267 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DİYANET Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI