|
Tweet |
Bir vali kabiliyetliyse çok iş yapabilir, devletin o ildeki elidir, ayağıdır, bileğidir. Merhamet, şefkat kapısı, her vatandaşın sığınabilecek limanıdır. Güvenlik disipliniyle vatandaşa huzur verirken, suçluların manevra alanını daraltır. Tabi bazı etkili yetkili keresteler durup dururken ona müdahil olup destek olmaları yerine köstek olmazlarsa.
Bir ara yetkili bir dostumla memleket meselelerini üç saat konuşmuştuk kendisi Başbakan Başdanışmanlığını yapmış bir beyefendi, epey dert yandıktan sonra, “Cumhurbaşkanı 81’e istediği vasıfta vali bulamıyor” demişti. Hak vermemek elde değil, malum ülke zenginleşti, yönetim tarzına para pul karıştı, tabi valilik yapmak da zorlaştı, gerçi şu andaki il Valimiz Ali İhsan Su gibi helal süt emmiş, Van valisi Dr.Ozan Balcı gibi atak ve çalışkan valiler de vardır.
Bu yazımda İstanbul seyahatimde ziyaret ettiği İstanbul eski valisi Hüseyin Avni Mutlu’dan bahsetmek isterim. Malum Diyarbakır valiliğini de yaptı.
Valilik konağında çalışan emektar hizmetliye kendisini sormuştum ,
-Valimizi nasıl bilirdiniz?
Cevabı şu olmuştu;
-Akşam konağa gelince yanımda durur, elimi sıkar, “ne var? ne yok? diye sorardı,
Bazen diyordum ki;
-Birkaç tane genç sizinle görüşmek istiyor, o da diyor ki;
-Sen masa sandalyeleri uygun bir yere diz, çayı hazırla ben de üstümü başımı değiştirip geliyorum. Gelirdi uzun uzun o gençlerle sohbet ederdi.
Ondan sonra gelen valimiz ise sanki üç adım oynar gibi arabada iner inmez üç adımla kendini konağa atıyor, buyur farkı siz düşünün.
Fakirlerin halini soruyordu, bir ara eline bir imkan geçmişti ve binlerce beyaz eşya valiliğe teslim edilmişti fakirlere verilmek üzere, valimiz 410 öğretmeni görevlendirerek ev ev gezmek şartıyla muhtaç kimselerin tespit edilip ona göre dağıtımın yapılmasını istedi.
Toplantıda Milli Eğitim Müdürü “bu çalışmayı bir hafta sonra ancak başlatabiliriz” deyince sandalyeye yaslanarak bir ah çekercesine “desene bir hafta daha uykum kaçacak”, duyarlılığa bakın.
*Bir uyarısı çok hoşuma gitmişti şöyle demişti, evde buzdolabı görünce hemen “var” diye anket formuna yazmayın, hele bir açın bakın çalışıyor mu? İçi boş mu dolu mu? Bu dahi onun ne derece hassas olduğunu göstermez mi?
Ben de o saha taramasını yapan öğretmenlerden biriydim, bir öğretmen olarak vatandaşın evine misafir olmak, onu dinlemek önemli bir iş olduğu gibi orada duyduğumuz hikayeleri paylaşsak sayfalar tutar.
Sıkıntıda olan bir öğretmenin mektubuna hemen cevap vermesi de bende tesir bırakmıştı, Nurettin Yanık adında bir öğretmen maddi açıdan sıkıntı çekiyormuş, medeni cesaretini toplayıp valisine bir mektup yazıyor, valimizin eline mektup ulaşınca öğretmeni direk cep telefonundan arıyor ve sıkıntısına çare buluyor.
Ben de o zaman Alpaslan Lisesinde müdürdüm, benim kişisel gelişimimde de epey etkisi oldu.
*Birincisi başarımdan dolayı adıma plaket vermişti. Bu bir okul müdürü için müthiş bir motivasyon, daha önce hiç böyle bir taltif görmemiştim.
*İkincisi, onun hazırladığı panel sayesinde sigarayı bıraktım; bütün okul ve kurum müdürleri büyük bir salonunda bir konferansa topladı, bir Profesör, bir Doçent ve bir Yardımcı Doçent iki saat sigara ile ilgili çok yönlü bir bilgilendirme yaptılar ve ben onun üzerine sigarayı bıraktım, o gün bu gündür bir tek sigara dahi içmedim. Fırsat bulsam o konferansı bir yazımda özetlerim inşallah.
*Üçüncüsü, onun emriyle katıldığım çalıştayla uluslararası düzeyde tebliğ verecek kadar önüm açıldı…
Belki bilenleriniz vardır Dr.Süleyman Şensoy’un başında olduğu TASAM adında Cumhurbaşkanlığı Himayesinde çalışmalarını yürüten bir stratejik araştırma merkezi var İstanbul’da.
Müthiş çalışmalar yapıyor. Bu çalışmalarından biri de 81 il çalıştaylarıdır. 2008 yılında tüm okul ve kurum müdürlerinin valimizin talimatıyla katıldığı Diyarbakır Ticaret Borsası konferans salonunda gerçekleşen çalıştayda 2023 yılı itibariyle Çok Boyutlu Dünya ve Türkiye’nin bu yeni dünyanın içindeki yeri konulu bir konferans verildi. Müdürlerin yarısı ilk saatte, ikinci yarısı da ikinci saatte kaçarken ben 4-5 saat süren o konferansı 70-80 müdürlerle sonuna kadar izledim.
Daha sonra TASAM’ın sitesine elektronik ortamda kayıt oldum, o gün bu gündür TASAM’ın çalışmalarından haberdar oluyorum ve birçok Kongre, Konferans ve Forma da katıldım.Daha bu sene MSGA alanında ders veren 12 saatlik sertifika programına katıldım, sertifikamı İstanbul’a gidişimde TASAM başkanı Şensoy’un elinden aldım.
Ortadoğu kongreleri
Dünya İslam Formu çalışmaları,
Birleşmiş Milletler Güvenlik konferansları katıldığım faaliyetlerden bir kaçıdır.
Bu etkinliklere katılınca kimi zaman tebliğ sundum, kimi zaman müzakereci oldum, yerine göre soru sordum, yerine göre yeni yeni şeyler öğrenme fırsatım oldu.
Hele ki Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi konferans salonunda Latin Amerikan Ülkeleri ve Karaipler temalı bir konferansına katılmıştım, ilginç ilginç bilgiler edinmiştim. İşte bu gelişmemde muhterem valim Hüseyin Avni Mutlu’nun imzası vardır.
Allah aşkına soruyorum, ben bu valiyi unutabilir miyim? Allah kendisinden razı olsun diyor, hürmetle, muhabbetle anıyorum.
Kimi çenesi düşük birileri de “o FETÖ’cüydü” diyor haydi oradan! Dedikoducu herif demekten başka bu tür insanlara ne denebilir?
Vessselam