Bugun...



Dr.M.Şafii Bilik:”Diyarbekir İslam dünyasını ilmi açıdan uzun zaman beslemiştir.”dedi.

Fetih Paneli Yenişehir Müftüsü Dr.Mehmet Şafii Bilik hocamızın moderatörlüğünde Diyabakır Salahaddin-i Eyyubi külliyesi konferans salonunda gerçekleşti.Panelde Araştırmacı-Yazar Abdulaziz Yatkın, Dicle üniversitesi öğretim üyesi Dr.Osman Yağmur ve Prof.Dr.Hasan Tanriverdi panelist olarak katıldılar.

facebook-paylas
Güncelleme: 03-06-2025 12:54:10 Tarih: 02-06-2025 22:47

Dr.M.Şafii Bilik:”Diyarbekir İslam dünyasını ilmi açıdan uzun zaman beslemiştir.”dedi.

Fetih Paneli Yenişehir Müftüsü Dr.Mehmet Şafii Bilik hocamızın moderatörlüğünde Diyabakır Salahaddin-i Eyyubi külliyesi konferans salonunda gerçekleşti.Panelde Araştırmacı-Yazar Abdulaziz Yatkın, Dicle üniversitesi öğretim üyesi Dr.Osman Yağmur ve Prof.Dr.Hasan Tanriverdi panelist olarak katıldılar.

Abdulaziz Yatkın hoca özetle şunları paylaştı;

Bu kadim şehir birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, fetih esnasında camiye dönüştürülen ulu cami daha önceki dinlere mensup Hıristiyan'lar ve Yahudilere de kilise ve sinagog olarak ibadete ev sahipliği yapmıştır. En son fetih sonrası “kılıç hakkı” olarak camiye dönüştürüldü, ulu cami fetih öncesi Martoma kilisesi adıyla Hıristiyanların ibadet ettiği bir ibadethaneymiş, Martoma Hz.İsa’nın 12 havarisinden biridir, yani o da bizimdir.

Diyarbakır fethi sonrası Sahabe Sa’sa hazretleri şehre valilik yaparken 500 kadar nitelikli insanlar, sahabe ya da tabiinden kimseler yanında bırakılmıştır.

1895 yılında yapılan bir araştırmada %90  okur yazarlık oranının olduğunu ortaya koyuyor.

Bir araştırmaya göre de metrekare başına en çok şair, yazar, alim yetiştiren bir şehirden bahsediyoruz.” Dedi.

Dr.Osman Yağmur özetle şunları paylaştı;

“Böyle bir şehirde yaşamayı bize nasip ettiği için Allah’a şükürler olsun. Sahabe denildiği aman sıradan bir isim akla gelmesin, Sahabe Peygamberimizi gören, iman eden ve o iman üzere ölen kimselere verilen addır.

Bu gün Tefsir, Hadis, Fıkıh konularında ne biliyorsak onların katkısı olmuştur.

Peygamberimiz (sav); “En hayırlı çağ benim çağımdır, daha sonra gelen, daha sonra gelen …” buyurmuş.

Bu şehirde Sahabe, Tabiin ve Etba-i tabiin üç nesil yaşamış bu değer çok az bir şehre nasip oluyor.

Mekke, Medine ve Kudüs gibi mukaddes bir kenttir, bu kadim şehir.

Sahabe nesli öyle bir nesildir ki Kur’an-ı Kerimde yüce Allah onlardan övgüyle bahsetmiştir.

Sahabeyi kiramı buraya kadar getiren ruh azgın kafirlerle savaşıp insanları rahata kavuşturmaktı.

Peygamberimiz diyor ki; “Ben sahabelerim için bir yıldız gibiyim, benim ölümüm onların işlerini zorlaştırır, sahabelerim de ümmetim için yıldızlar gibidir, onların ölümü yıldızların kaybına benziyor, onlar vefat ettikçe ümmetimin işi zorlaşır” diyor.

Gerçekten sahabe erkeğiyle kadınlarıyla bizim için birer fenerdir demek isabetli olur”, Dedi

Prof.Dr.Hasan Tanrıverdi de özetle şunları dile getirdi.

“Hocalarımız birçok şey anlattılar, ben de bazı ayrıntılarını anlatmaya çalışacağım.

Dara valisi Meryem’in babasıdır, Diyarbekir ise Mariya(Meryem) tarafından idare ediliyor.

Diyar-ı Bekir,

Diyar-i Rebi,

Diyarı Müdar adıyla bölgesel üç yönetim bölgesine ayrılmıştı.

İyaz bin Ganm komutasında Amid muhasara altına alınır. Ayrıca bir yanlışı da düzeltmek isterim bazıları Ganem diyor  İyad’ın babası için, Ganem koyun demektir, halbuki Ganm güçlü, girdiği savaşlarda galip gelen ve ganimet getiren kişi demektir.

Mariya dindar bir kadındı, Meryem ana Kılisesinde ahaliyi topluyor ve diyor ki;

*Araplar kapımıza dayandı, ama İslam ve Müslümanlardan bahsetmiyor, dikkat çekmesin diye.

*Amid bölgenin anahtarını elinde barındırıyor eğer Diyarbakır’ı kaybedersek bu bölgede Hıristiyanlığın esamesi okunmaz, diyerek ahaliyi heyecana getiriyor.

*Şunu da bilin biz 100 yıl kapılarımızı açmazsak, ne onlar içeri girebilir ne de biz zor durumda kalırız.

Takriben 5 ay kadar kenti muhasaraya alırlar, bu esnada Entax ve Meyya Farkin’i de fethederler.

Sahabe bunların teslim olmaya niyetinin olmadığını görünce Halit Bin Velid’in talebi üzerine İyad bin Ganm adına bir mektup gönderiliyor.

Mektupta şöyle yazıyor;

*Biz din değiştirme konusunda kimseyi zorlamayacağız.

*İyad bin Ganm’in fetih sonrası halkı meydanda toplayıp şunu söylüyor; “yüce Allah sizi mağlup ederek, bize zafer nasip etti.”

*Eğer ehli merhamet olmamış olsaydık hepinizi öldürecektik.

*Kur’an müminleri tarif ederken “sinirlerini yenerler ve insanları af ederler ve iyilik yaparlar..” diyor. Hepiniz serbestsiniz.

*Müslüman olan bir yıl sonra zekatını verecek, olmayanlar da cizyesini verecek, deniliyor.

“Kürtler kılıçtan geçirilmiştir” diyenler var, bu bir iftiradır, külliyen yalandır, kesinlikle böyle bir durum yaşanmamıştır.

Şehir fetih öncesi Roma imparatorluğu yönetimindeymiş. Devlet Din olarak Hıristiyanlığı kabul etmiş. Yani Hıristiyan olmayan devletin mekanizmasında yer alamaz o zaman.

İçkale’deki yönetimle savaşıp hem sahabeler şehit oluyor hem karşı taraftan ölenler var, sahabe ordusu şehre girince ahaliyle bir savaş olmuyor.

Şehirde Süryaniler, Ermeniler ve Kürtler yaşamaktadır. Suryaniler ve Ermeniler Hıristiyan’dır, Kürt’lerin dini ise Yezidi ve Zerdüşt’iydi. Kürtler Müslüman oldular ve şehrin yönetimi Kürtlerin himayesine geçti”.Dedi.

Daha sonra soru cevap ile panel sona erdi.




Kaynak: müslüman dünya

Editör: Editör

Bu haber 302 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DİYARBEKİR Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI