Bugun...



CEDAW Sözleşmesi İslami Aile yapısını tanımıyor!

Genel Yayın Yönetmenimiz Eyüphan Kaya Türkiye Aile Meclisi mensubu vasfıyla CEDAW için eleştirel bir yazı yazdı. işte o yazı...

facebook-paylas
Tarih: 04-09-2024 17:16

 CEDAW Sözleşmesi İslami Aile yapısını tanımıyor!

1979 yılında BM’de kabul edilen Kadına Karşı Her Türlü Ayırımcılığı

Önleme(CEDAW) sözleşmesi 1985 yılında ülkemizde kabul edilerek ona göre

anayasal ve yasal düzenlemeler yapılarak bu günkü halini almıştır. Biz Türkiye

Aile Meclisi olarak bu CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi gibi aile yapımızı hedef alan

çarpık sözleşmelerden kurtulup, yerli ve milli, inanç ve kültürümüzle uyumlu

yasalar istiyoruz.                 

CEDAW Sözleşmesine göre;

*Ev reisliği kavramı kaldırdı.

Babalarımız ev reisi annelerimiz evin direğiydi. Bu sözleşme evin reisliğini

babadan aldı ama anneye de vermedi. Sadece Evi eşler birlikte yönetirler diyor.

Belki hala da edep, adap bir derece toplumda var ama her geçen gün bu reissiz

evin durumu perişan olacak, kadın erkek arasında sık sık kavga ve kargaşaya

neden olacaktır. Toplumun çekirdeği olan aile eş başkanlık yöntemi ile sözüm ona

idare edilecekmiş. Bunun yanlış olduğunu söylüyoruz.

*Kadına kocasından izinsiz çalışma imkanı,

Erkek işe, Kadın işe üstelik kadının çalışmak için kocasından izin isteme

mecburiyeti dahi yok, sabahleyin anne babanın evden çıktığı düşündüğümüz

zaman bu evde nasıl evlat yetişecek? Bu evden nasıl aile kokusu gelecek, bu

evde nasıl bir huzur olacak? Vahim soruları akla geliyor. Bunun sakıncalı

olduğunu söylüyor ve aile reisliğinin yeniden yasal olarak düzenlemesini

talep ediyoruz.

*Nafaka olayında bir çarpıklık var.

Bu sözleşmenin yasalarımıza yansımasından dolayı boşanan eşlerden kadına

sürekli nafaka ödenme hakkı yasal hale getirildi. Bunun sakıncalı olduğu ve

hakkaniyete uygun olmadığı ortadadır. Kadın resmi evlilik yapmadan Hans ve

Hanzo ile gönül eğlendirecek nafakayı da eski kocasından alacak, bazen de içkiyi

fazla kaçırarak elin adamıyla çektiği fotoğrafı eski eşine gönderecek, bu da cinnet

ve cinayete neden oluyor, bu konuda akla, vicdana, imana uygun bir yasal

düzenlemenin yapılmasını istiyoruz.

*Mal ortaklığı, evlenen kadının kocasının malına ortaklığını getirmiş, bir çok kadın

bunu su-i istimal ederek zengin birisiyle evlenip ayrılma yollarını arıyor, hatta

bazı avukatlar da bir şeyler kazanmak amacıyla bu tür boşanmaları teşvik ediyor,

bu endişeden dolayı kimi erkekler evlenmeye cesaret etmiyor, buna bir

düzenleme getirilmesini istiyoruz

*Toplumsal Cinsiyet Eşitliği,

Sözleşmenin en can alıcı belası aslında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğidir, Kadın

dermekleri, Feministler, LGBT dernekleri bütün bu melanetli oluşumlar cesaretini

bu maddeden alırlar. Diyanet Reisi Prof.Dr.Ali Erbaş hocanın 24 Nisan Cuma günü

Hacı Bayram-ı Veli camisinde okuduğu hutbesine de bu madde dayanak

gösterilerek müdahale edildi.

İstiklal marşımızda diyor ki;

“Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli,

Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli” ama ne yazık ki bu sözleşme

ile Camimize de Kitabımıza da namahremin eli uzatılıyor. Dolayısıyla bu

sözleşmenin feshedilmesini istiyoruz

*Evlilikte 18 yaşı altı evlenmek yasak zina serbest diyor

Temel eğitim, üniversite, meslek edinme ve iş bahanesiyle evlilik yaşı

kızlarımızda hayli ilerledi. Bu onların doğurganlık özelliklerinin körelmesine vesile

ve annelik vasıflarının kaybolmasına neden oluyor.

Ayrıca sanki her kıza iş-aş imkanı verecekmişiz gibi hülyalı bir rüya ile kızlarımızı

yetiştiriyoruz. Ne yazık ki “önce iş, sonra eş” sloganı yüzünden evlilik geçkiyor,

hayatın tadı kaçıyor.

Biz de kızlarımız için “önce eş, sonra iş” diyoruz. Kadının annelik vasfını ancak

bu şekilde bir derce muhafaza edebiliriz. Dolayısıyla bu yabancı sözleşmeler 18

yaş altı kız çocuklarına flört vb. beraberliği özgürlük adına yasal bir hayat

sayarken evlenmelerine engel oluşturuyor. Bu konuda kız erkek/ iki tarafın

aileleri tamamı eğer rıza gösteriyorsa evlilik yaşının 16-17 düzeyine

indirilmeside fayda var.%1 de olsa bu yaşta evlenmek isteyen varsa ailelerinin de izniyle evlenebilsin.

İlginçtir bin bir türlü melanet içerek İstanbul Sözleşmesinin ana dayanağı da

CEDAW sözleşmesidir. İddiamız şu ki CEDAW sözleşme feshedilmediği sürece dünyada

ailede huzur olmaz, kadın erkek sürekli bir çekişme yaşayacak ve cinnet ve

cinayet olayları daha da artacaktır.

Maalesef durum budur.

Eyüphan Kaya

Türkiye Aile Meclisi Güneydoğu Bölge Başkanı




Kaynak: müslüman dünya

Editör: Editör

Bu haber 295 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DÜNYA Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI