Diyarbakır Belediye Başkanı Serra Bucak ve beraberindeki heyet Güneydoğu Güncel Gazetesi’ne ziyarette bulunarak gazetenin yazarlarını dinledi.

Ben de gazetenin yazarı olarak bu karşılamada bulundum, kemali edeple etkin bir dinleme tarzıyla bizi dinlediler, cevap verilmesi gereken soruları cevapladılar.

Söz Seydayi Mele Ali’yi Hücceti’den açılınca onun onurlu duruşunu kendilerine hatırlattım.

Seyda Segrelya köyünde 18 yıl müdderis olarak kalıyor, bir vesileyle oradan kalmak istiyor, bunun duyan Hüceti ağası köyüne gelmesini teklif ediyor, Seyda diyor ki; “benim şartlarım var, kabul etseniz neden olmasın?” Ağa;Buyur Seyda şartların nedir? O da diyor ki;

1-Senin Divanına gelmeyeceğim,

2-Seninle Taziyelere gelmeyeceğim,

3-Medrese talebeleri okutacağım maddi manevi sahip çıkacaksanız.

4-Bana lojman yapacaksınız,

5-Düğünlerde kadın erkek elele girmeyecekler.

Önce “bu şartlar zor” dese de bir hafta sonra “kabul” ediyor. Seyda bu köyde de 11 yıl kalıyor.Özellikle beşinci maddeye dikkat etmek lazım.

Artık kısada hisse diyelim.

Ayrıca Devlet Bahçeli’yi örnek alarak, eski siyaset tarzınızı değiştirin, değerlerimizle barışık siyaset yapın. Ben şimdiye kadar üç defa sizi paylaşımlarımda tebrik ettim, ama gözetimimdesiniz yanlışınızı fark edersen yazarım.

Sizden bir talebim var; Belediyenin tüm çalışanlarına Kürmanci/Zazaki kurslara yazılmasını istiyorum, bu sizin gücünüzde bir iş, bir planlama dahilinde hepsini bu kurslara yönlendirebilirsiniz.

Geçende Kocaköy belediyesini ziyaret ettik, başkan bize zaman ayırdı, ama Lice bizi kabul etmedi. Bunu da söylemekte fayda var, Doğruya doğru, yanlışa yanlış demek lazım.

Malum ben, Av.Sıdkı Zilan ve Prof.Dr.Aziz Yağan yılda en az iki defa sahaya inerek tercihli dil dersi konusunda idarecileri, öğretmenleri, öğrencileri ve velileri uyarıyoruz.

Ayrıca Lice’de Ahmed-i Xasi, Kocaköy’de Şehy İsmetüllah, Hani de  Salih Beg gibi şahsiyetlere sahip çıkmanızı, onların adlarını önemli bazı yerlere vermenizi  bekliyoruz.

Mesela ben Ahmed-i Xanî’den bir beyitle bazen vazediyorum, insanların mutluluğu gözlerinde okunuyor.

Nu baharın ilk faslının son beytinde diyor ki? “Bı dua me dıbîr bînênın, fahta jı mera buxînın(Bizi dualarla anın bize Fatihalar okuyun)

Tabi diğer yazar arkadaşlar da konuştular, zaman kısıtlı olduğu için bu kadar konuşabildik, başta Belediye Başkanı Serra Bucak ve Başkan vekili Doğan Hatun olmak üzere tüm heyet üyeleri hem sorulan sorulara cevap verdiler, hem de tavsiyelerimizi not aldılar.

Bu yeni süreçte kimi siyasi parti ya da hareket ya halkın beklentilerine uygun bir tarzda kendine çeki düzen verecekler, ya da halk onları devre dışı bırakacak.

Umarım siyasi partiler ve özellikle Belediyeler kendini hizmete adarlar.

Kolay iş değil Diyarbakır Belediyesini idare etmek ama yetkililer şeffaf bir şekilde üzerine düşeni yapsalar, halk eksikleri tolere eder diye düşünüyorum.

Hayırlı işler diyerek yazımı tamamlamak istiyorum.