Bugun...



Başkan Yapıcıoğlu, Sulh ve Adalet kavramına dikkat çekti

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Meclis’te “Terörsüz Türkiye” hedefiyle kurulan komisyondaki ilk konuşmasında, Kürt meselesinin çözümünde samimiyet ve iradenin önemine dikkat çekerek, “Şiddetin tamamen devre dışı kalması ve hakların şartsız tanınması barışın temelidir” dedi. Yapıcıoğlu, silahların bırakılmasını ve temel hakların pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini vurguladı.

facebook-paylas
Tarih: 06-08-2025 10:40

Başkan Yapıcıoğlu, Sulh ve Adalet kavramına dikkat çekti

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Meclis’te “Terörsüz Türkiye” hedefiyle kurulan komisyondaki ilk konuşmasında, Kürt meselesinin çözümünde samimiyet ve iradenin önemine dikkat çekerek, “Şiddetin tamamen devre dışı kalması ve hakların şartsız tanınması barışın temelidir” dedi. Yapıcıoğlu, silahların bırakılmasını ve temel hakların pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Zekeriya Yapıcıoğlu'nun Komisyonda yaptığı konuşmanın tam metni:

Bu Komisyonda 7 farklı coğrafi bölgemizden 25 ilden seçilmiş 45 vekil arkadaşımız görev almıştır. 11 farklı siyasi partinin, eğer Yeni Yol Grubunun bileşenleri olan Saadet, Gelecek ve DEVA partilerini ayrı ayrı hesaba katarsak 13 parti Komisyona üye gönderdi. Komisyonun bu şekilde kapsamlı ve kuşatıcı bir yapı olarak kurulması değerlidir. Dileğimiz, bu renkliliğin gereksiz tartışmalarla işi zorlaştırıcı değil, tam aksine hepimizin sorunu olan bu meseleye birlikte çözüm bulma iradesini güçlendirmesidir. Bu mesele partilerüstü bir meseledir, başka meselelerle bağlayıp süreci tıkamak veya akamete uğratmak ağır bir vebaldir. Mesele büyüktür, derindir, çok boyutludur ama çözümü mümkündür; aynı zamanda, ertelenmemesi gereken acil bir zorunluluktur. Çözüm için ise 2 şey gerekir: Sağlam bir irade ve samimi bir çaba. Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e yahut Arap’a düşman etmeye çalışanlar, sıfatı, ismi, kavmî ne olursa olsun araya düşmanlık ve fitne tohumu ekmeye çalışanlar Türk’e de Kürt’e de Arap’a da düşmanlık yapıyor, kötülük ediyor.

Her ne şekilde olursa olsun kan akmasının durması, huzurun avdet etmesi değerlidir. Çatışmalı süreçte toplumun her kesimi payına düşen zararı yaşadı yani herkes bundan zarar gördü. Bugün çözümün nasıl olacağı veya ne olduğu konusundaki fikirler farklı olsa da en azından bir meselemiz olduğu ve bu konuda Meclisin devreye girmesi gerektiği hususunda ortaklaşmış olmamız da değerlidir; bunun kıymetini bilelim. Bu nedenle, şahsım ve partim adına söylüyorum, şiddeti ve çatışmayı sona erdirme amacıyla atılan her samimi adımı değerli bulur ve destekleriz. Bu Komisyonun kurulmuş olması da önemlidir ve şiddetin tamamen devre dışı kalması konusunda ciddi bir işlev görme şansı vardır. 28’inci Dönem Parlamentosunun temsil kabiliyeti ve bu Komisyonda bir iki istisna dışında Parlamentoda temsil edilen bütün partilerin görev almış olması bu şansı büyütmektedir. Elbette sorunlarımız çoktur ve çeşitlidir. Sayın Başkanımın da konuşmasında belirttiği gibi bu Komisyon bütün sorunlarımızı çözmek için kurulmadı fakat mevcut sorunlarla ilgili bazı talep ve temennilerin, öneri ve şikâyetlerin dile getirileceği de beklenmektedir. Elbette her sorunumuzu konuşabiliriz ancak konuların iç içe geçmesi zaten karmaşık ve çok boyutlu olan meseleyi çözmeyi daha da zorlaştıracaktır. “Ya bütün sorunlarımızı toptan çözeceğiz ya da hiçbirini.” demek sorunlu bir yaklaşım olur; sorunları iyi analiz edip parçalar hâlinde çözmek için çabalamak aklın gereğidir. Sorunlarımızı konuşabiliriz ancak birinin çözümünü diğerinin ön şartı olarak görmeyelim, her bir sorunun çözümü inşallah diğerlerinin çözümünü de kolaylaştıracaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kürt meselesine bir çözüm bulmak gerekliliği konusunda tereddüt yoktur. “Birlik olma” “kardeş olma” “iç cepheyi tahkim etme” veya benzeri ifadelerle mecburiyetler ifade edilmektedir; aslında, hepsi aynı şeydir. Meselemizi sulh yoluyla adalet temelinde halletmek mecburiyetindeyiz. Zira meselenin çözümsüz kalmasının sonucu emperyalist müdahalelere açık hâle gelmiş huzursuz bir coğrafya, heba olan nesiller ve ekonomik çöküntüdür. Silahın devrinin bittiği, çatışmalı süreçten herkesin zarar gördüğü ve sorunlarımızın siyaset kurumu tarafından tartışılarak diyalogla çözülmesi gerektiği konusunda fikir birliği sorunun çözümü konusunda büyük bir fırsatı önümüze koymuştur; bu fırsat heba edilmemelidir. Daha önce de meseleye çözüm bulmak adına bazı girişimler oldu ama maalesef istenen çözüme ulaşmak mümkün olmadı, çözüm geciktikçe sorun dallanıp budaklandı. Önceki süreçlerde yapılan yanlışlardan dersler çıkarıldığını temenni ediyoruz, bu konuda hatalardan ders çıkarıldığı yönünde açıklamaların olması sevindiricidir ancak çok dikkatli olmakta fayda vardır. Önceki süreçte akamete uğratan nedenler çoktur. En başta geleni de şiddet sorunu ile Kürt kardeşlerimizin hak taleplerinin birbirine karıştırılması ve birinin diğeri için şart olarak ileri sürülmesiydi. İki meseleyi karıştırmak yeniden başarısızlık ve hayal kırıklığı getirir; bu topluma, milletimize bunu yapmaya hakkımız yoktur.

Silahların şartsız bırakıldığının açıklanmış olmasını önemsiyor ve fiilen gerçekleşmesini diliyoruz. Bunun yanında temel haklar ve hürriyetlerle ilgili atılması gereken adımların da herhangi bir şarta bağlanmaması gerekir. Bir şey hak ise şartsız verilir, adaletin gereği budur. Sulh ve kardeşliğin zemini de böyle sağlanır ve bu şekilde sağlamlaşır. İktidar partisi grubu adına ilk sözü alan Sayın Abdulhamit Gül’ün vatandaşların temel haklarının asla pazarlık konusu yapılmayacağına dair sözlerini bu anlamda memnuniyetle karşıladığımızı da ifade etmek isterim.

Ayrıca, bin yıllık kardeşliğimizi zedeleyen hataların kabul edilmesi ve tekrarlanmaması önemlidir. Bu hataların kabul edilmesi ve tekrarlanmayacağının umudunu da güçlendirmektedir. Bin yıllık kardeşliğin zemini sağlamdır. Herkes bin yıllık kardeşlikten bahsediyor fakat bizi kardeş kılan ortak inancımız olduğu konusunda yeterince bu hususun dile getirilmediğini üzülerek gözlemliyoruz. Ortak kaderi paylaşmamız, ortak vatanda birlikte yaşamamız bu kardeşlik zemininde mümkün olmuştur.

Komisyonun çalışma usulleri de elbette önemlidir. Öncelikle sağlam bir usul belirlenmelidir. Usul esasa takaddüm eder ancak işin esasını da usule kurban etmemek gerekir. Önemli olan bu komisyonun en yakıcı, en ciddi sorunlarımızdan birini çözme yolundaki samimi çabalara olabildiğince ciddi katkı sunmak ve tarihsel sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Gelecek nesillerimize huzur içinde birlikte yaşayacakları bir vatan ve bu ortak vatan üzerinde kardeşçe yaşayacakları bir zemin bırakmak. Bu yönde bu komisyonun çalışmalarının başarıya ulaşmasını Rabb’imden niyaz ediyorum.




Kaynak: müslüman dünya

Editör: Editör

Bu haber 64 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

Web sitemize nasıl ulaştınız?


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI