![]() |
Tweet |
Adalet, merhamet, metanet… vb değerlerimizi bırakıp Batının batık değerlerine; seküler kavramlardan oluşan, İslam’ın değerlerini tanımayan Müslüman’ı insan saymayan, İlahi öğretiden bihaber değerlerle hayatımızı şekillendirmeye çalıştık ve hayatın düzeni herc u merc oldu.
Bu değerler bize ait olmayınca da her geçen gün özümüzü kaybettik, 57 İslam ülkesi diyoruz ama karşılığı sadece “bir hiç” durumundadır.
Demokrasi, demokrasi dediler, çoğunluk tarafından seçildiği halde hesabına gelmeyenleri kabul etmediler.
*Cezair’de Felsefe Profesörü Abbas Medeni ezici çoğunlukla seçimi kazandı batı tanımadı.
*Muhahammed Mursi Mısır’da seçimi kazandı batı tanımadı, ta ki Sisi’ye darbe yaptırarak onu devirdiler.
*İmran Han haksızlıklara “hayır” dedi, yönetim tarzı parlamenter sistem olduğu için hükumetini düşürdüler.
*Hamas seçimleri kazandı Batı tanımadı,
*Recep Tayyip Erdoğan 22 yıldır her seçimde halkın güvenini tazeliyor, ama batı kahroluyor, onu uzaklaştırmak için oyun içinde oyun yapıyorlar ama işe yaramıyor. 15 Temmuz darbe kalkışması dahi onu devirmek için bir teşebbüs değil miydi?
Peki bütün bu örneklerden sonra sen hala demokrasi deyip kendini aldatacak mısın?
Demokrasi diyorlar; Faizi, Kumarı, Zinayı, İçkiyi serbest bırakmanın peşindeler, kısasa kısas cezasına karşıdırlar. Bir toplumda sadece bunlar varsa o toplum zaten iflah olmaz.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile 4 milyar erkek ile 4 milyar kadını birbirine düşürmek istiyorlar, haberiniz olsun ey insanlık?
İnsan hakları, Çocuk hakları, Kadın hakları gibi değerlerin işe yarayacağına inanıyor musunuz? Gazze’ye bak anlarsınız, o kadar masum insanlar öldü, çocuklar öldü, kadınlar öldü… hele bir bakın 8 Mart dünya kadınlar gününde buna ne kadar yer verilecek?
Hele ki “eşitlik” denen bir bela var, kulağa da hoş geliyor, neredeyse kadın erkek boylarını eşitlemeye çalışacaklar. Halbuki “eşitlik” yerine “adalet” kavramına değer versek hayatta karşılığını fazlasıyla buluruz.
Hele bir düşünelim Allah’ı tanımayacak kadar IQ’su düşük olan biri/birileri hiç insanlığın sorunlarını çözebilir mi?
Varsa yoksa: “jin jîyan azadî”(Kadın Yaşam ve Özgürlük)
Bunların derdi, kadını sokağa çekmek, evi annesiz bırakmak, bu konuda bir sıkıntı çıkarsa kadını eşinden ayırmak, serbest yaşama alıştırarak başka başka erkeklerle yaşamaya alıştırmak, erkeklerin ortak bahçesi yapmaktır.
Bu durumda, Aile mefhumu, Namus mefhumu, İffet mefhumu önemini kaybeder ve hayat "Dingonun ahırı"na döner. Çalışmak çok mu kolay ki anneyi mesaiye tabi çalışmaya çekiyorsunuz oyunbaz herifler! Evin hanımı olup insan yetiştirmek niye size dokunuyor?
Seküler, laik düzende zaten yeterince kadına alan açmıştı, İstanbul sözleşmesiyle haddini aştı, 6284 numaralı yasa ile erkeğin onuru/varlığı örselendi.
Bizim değerlerimizde kadına el kalkmaz, bir erkeğin yanında kadın varsa aranızda husumet olsa dahi o anda sıkıntı çıkarılmaz, erkelerin kavgasında bir kadın "tülbentini yere atsa" kavga durur. Ne yazık ki kadınımızın başında tülbent bırakmadılar.
“cennet annelerin ayakların altındadır” bir dinin mensubuyuz, annenin duaları evladı için Allah katında kabule qerindir(yakındır). Allah’ın rızası anne babanın rızasında saklıdır. Yanında yaşlanmış olarak yaşamak durumunda olan anne babaya “öf” bile denmez. Anne baba bu kadar muteber ve dokunulmazken nasıl olur da 8 Mart’ın seküler değerleriyle kadının hakkını arıyoruz.
Hani bu yıl aile yılıydı, 8 Mart’ın dilinde aile kavramı var mı?
Maalesef durumumuz hiç iyi değil, Batının iflas edilmiş değerleriyle hayata tutunmaya çalışıyoruz.
Allah sonumuzu hayreylesin.
Eyüphan Kaya
İnsan Hakları Aktivisti/Mazlum-Der üyesi