Bütün dünyada ibadethanelere nezaket ölçüleri içince giren-çıkan olduğu halde bizim camilerimize neden saygısızca girip çıkan oluyor acaba? Bunun muhasebesini yapmak bize düşmez mi?

Beşinci Harem-ı Şerif olarak bilinen Diyarbakır Ulu camisine bazı kadınlar namüsait kıyafetle girmeye çalışıyor, hani rahmetli Filozof Ramazan kardeşimizin yarı çıplak haliyle Ulu camiye  giren bir bayana  “yatak odası kıyafetiyle camiye girmek doğru değil içiniz dışınız bir” deyince uyardığı bir kadının tepki göstermiş, “beni taciz etti” demesi üzerine Ramazan kardeşimiz yakalanmış, oradan da akıl sağlığı hastanesine gönderilmişti, Neyse ki kamuoyunun verdiği tepki üzerine bu hatadan vazgeçilip hastaneden tahliye olmuştu. Belki bu gün onun gibi uyaranlarımız yok ama o kadın gibi açık saçık kadınlar hala aynı şekilde camimize girip çıkıyorlar maalesef.

Bunu yapanlar da gavurlar(gayri Müslim dediğimiz) kimseler değil İslam’dan dönme gavurcuklardır. Bu kendini bilmez kadınlar galiba bunalım halini yaşıyorlar, kendileri İslam’dan uzaklaşmışlar yetmiyormuş gibi Müslüman kalanları da rahatsız etmeyi dert ediyorlar.Üstelik sorsanız çoğu da Müslüman olduğunu söylüyor. Peki sormak lazım gelmez mi “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?”

Birinin evine gidiyorsanız o evin kurallarına uymak durumundasınız, Allah’ın evine Allah'ın koyduğu kurallarla gidilebilir. Örneğin camiye cünüp olarak mümin biri dahi girilmez, yarı çıplak girmek de Allah’a meydan okumaktır, Müslüman’a küfretmekle eşdeğerdir.

İslam’dan kala kala elimizde bir camilerimiz kaldı hiç olmazsa müsaade edin orada huzur içinde namazımızı kılalım biz Allah’ın huzurunda duruyorken bir de bakıyoruz ki baldırı çıplak biri önümüzden geçti, gel de kahrolma, Allah aşkına bu haksızlığa bu zulme mani olacak bir imkanımız yok mu?

Ben Lise Müdürüyken bir gün öğrencilerimi tanıma amaçlı Kiliseye götürmüştüm, kilisenin Papazı da  bize kilisenin işlevi hakkında bilgi vermek için konuşma kürsüsüne çıktı ama konuşmuyor, sebebini anlamadık meğerse bir az da yorgunluğun etkisiyle olacak ki, ben ayak ayak üstüne atmışım da ondan konuşmuyor, biri geldi bana “ayağını indir papaz efendi onun için konuşmuyor” dedi ve hay hay dedim ve indirdim, papaz konuşmaya başladı. Maden ben kendi isteğimle kiliseye gitmişim oranın adabı neyse ona riayet etmekle yükümlüyüm. Bir büyüğüm anlatıyor; ben Kiliseye gitmek istedim kapıda makbuz karşılığı benden para istendi nedenini sordum “kiliseye girmek paralıdır” dedi.

Doğrusu bunu bizim gavurcuklara anlatmak çok zor ama bunların namaz kılanların arasında gezmelerini engellemek zor olmasa gerek.

Cuma gününden başlamak üzere bu şekilde dengesiz giyinen kadınların cami avlusuna girmesini engelleyebiliriz. Özgürlük deyip insanlarımıza edepsizliği öğretenlere teessüf ederim, senin özgürlüğünde başkası rahatsız oluyorsa sen haddini aşmışsın demektir. Hele ki Namaz gibi nazik bir ibadeti ifa eden insanları rahatsız ediyorsan bin kere yazıklar olsun!, şayet bu eleştiri sana hafif geliyorsa güvenlik görevlisine seni engelleme yetkisi muhakkak verilmelidir diye düşünüyor. Yani eşarp takıp etek giymek bu kadar mı zor?

Bu yazımı Diyanet İşleri Başkanımdan tutun, il ve ilçe müftülerimize, il valimize ve Sur ilçe kaymakamımıza gönderiyorum, inşallah Beşinci haremi şerifimizin şerefini korumak için harekete geçerler.

İslam dinin değerlerine sahip çıkmak hepimizin boyun  borcudur, kadın kadın diye erkeği ikinci plana atarsak bu gayretüllaha dokunur bilesiniz.

Bu haksızlığa “dur” diyene kadar bu işin takipçisi olmak boyun borcumuzdur bunu da bilmekte fayda var.

Tüm etkili, yetkili kimselerden ilgi bekliyorum. Vatandaş kimi edepsiz kadınlara saldırmamak için kendini zor tutuyor, haberiniz olsun.

Benden söylemesi.

Eyüphan Kaya